2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
390
Okunma
Kalmıştı yapayalnız yokluğun kuraklığında
Önünde dizginleyemediği senfonisine yetmiş notalar
Şaşkınlığına gürbüz dadanmış dul şakalar
Elinde avucunda ne varsa dakikasında elenmiş solo
kıtalar
Tekerlek dönercesine sımsıkı bağlandığı haram
yeminler
Öfkeyle sancıyı bile öz evlada dağıtan yargılar
Şehvetin kucağında bin pısırıklık avlayan taşkınlıklar
Oysa kibriyle kendini yerdi bir zamanlar
Felsefeye yaklaşalı yedi intikam yılı geçmişti aradan
Her şeyde süpürge terslemesiyle utanmıştı
Sermaye ticarete ilk atıldığı gün birikmişti
Şaheser hiç yaratamadı buyrukta lâkin gülümseyen
yokluktu
Kadınlarla bardaktan boşalırcasına acı yaşardı
Söyleyemez dinletemez boyuna yorgunluğunda yatardı
Ortalık sinek avına soyununca tesellide
Aylak bir efendiyi bile oynayamadı
Reis savıyla elden ayaktan düştü
Ran sınanmış bir dramdı artık
Aklı tanrısal kattan ibret boncuğu
Daha trajedi ne, ne değil diye soramamışken kimseye
Bin ağıt altında bin bir göz eritti
Sadece bir sanatçı dedirtmekti argosu
Bir gün oruç açtığında mevlitte
Yakasına ilk sarılana boğaz kapattı
Kadın olmayı yeğledi
Yanı başında oturan ilk adil erkeğe somurtmadan
erkekliğini yaşattı
Sonraki hayatında artık kadındı
Kadınlarla değil kadın kalbiyle sürekliliğini yaşardı
Fakat bir yerde merak edince namını
Sanatçı dediler
zira en soğan yerlisinden
Aynı tas aynı hamamdı
Düşüncesi varlığında kemandı
Notalar silinmeden gayretten
Zaman sineğinde boykot edilmeden
Masa gibi kullanılmadan
Mistik birde aşk yaşadı öz kurcalandığından
Oysa kalbinde eşsiz bir erkekti
Fakat nereden nereye dedi nâmeler
Soylu zamanda kimseler bilmez yargıyı
Teselli en görkemliye yerli ilim kaderi
En son o yattı hayranıyla
Aşk soluğu ondaydı
Aynı tesadüfte o yaşadı, fakat bir bilen birde gören
olmadı
Aynı kadere ikisi de lisan hakkı yaşattı
Fakat politika erkek
Savcısı da sanat mıydı?
Kadın dili pekâla bilir ki erdem yıkıntıda yalandır
Keman artık senfonide karargâh kuran bir temenniydi
Acı yalnızlıkta zaten erkeğe gurbet edilendi
Kimdir ki sabra sanat tasarlayan
Aşk kamburunda kalandır
Deryalar bilir bilmecesini
Zaman sadece kalıbını yaşatır erdeme
Ciğer taşlanmaz damardır
Erkeğin emeğinde öç duygusu ferahlatıcı bir titizliktir
Kadın merakıyla her şey ilkel bir nezakettir
Kısmet arayanda deri değiştiren bir kobra şarkısıdır
sadece
Deli etmeyin beni
Davran hadi emeğin çileli yöresine
Evren kumuna serilip serpiştirilmiş dirilişe
Öyle akıllı gelir ki çizelgesi
Bir piramide yığılmış hikâyesi
Rızada Kafkasya töresi
O tırnak bu tırnak öğütülür efsanesi
Bir nazlı yar geldi ağanın günahına
Kızdan ana dul geldi
Niyet tanrı inkârında şüphesiz rahmet yağdırdı
Şu kuraklıkta sevgiye yanıktan bakan medreselerde
Kibir yanar aslan kemerinde
Kader iddia edilene hoş geldi, yürekten arzulanınca!
5.0
100% (4)