10
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
460
Okunma
Solarken yüreğim ellerimde
aheste aheste gitmek geliyor
içimden
suskunluğunu dinlerken de kal diyorum içimden
kurtlarla savaşımız zaman ile yarışımız sürerken
Elif gibi dimdik ayakta durup
vav gibi eğilip
secdeye dökerken anlımızdaki karayı
Nasuh bir tövbeye sarılıp ağlamak geçiyor içimden
hissettiklerimin suretini görmeden
gönül duvarlarımı yıkamıyorum
Aşk diyarında dil hükmünü veriyor
takılma diyorum içimden
Rüzgârın sesiyle buse konarken
yanağıma yağmura dönüşüp
akmak geçiyor içimden
kalbimin zikrini ağır ağır işitirken,
mistik bir dalgalanma korkutuyor nefesimi
Duruyor zaman ki deminde
Aşk vaktidir
Maşukiye ormanında
dolaşırken
bir fidan olayım bende
kök versin ebedi olmayan vücudum
dallarında konaklayan
Aşk için yanan gönüllüler
uçmak ister Ebabiller gibi
kaldır sis perdesini dağlarının
kaldır gözlerimizin mührünü
Güzelliğini görmeli herkes
karlı desenlerine basmadan
yürümeli yeryüzünde
Ey Maşukum,
eğildim bak ağaç gibi,
serildim bak kum gibi,
avuç içimde süsledim kendimi.
susuz bir çam fidanı gibi
kozalaksız
cır cır ötüyor kalbim
Ölmekmidir kıyametim
Sur sesini beklerken
Hu diyerek
Ayşe caniberk
Gümüş kalpler
5.0
100% (18)