Şaşkın ördek misalince kıçın kıçına yüzüp
Hatayı günahı bize buluyorlar Cevahir
Gerçekleri söyleyince dudaklarını büzüp
Yollarını yolsuzlara soruyorlar Cevahir


Yalanlarla ısıtarak üşüyen yanımızı
Dinle imanla okşayıp titreyen canımızı
Süslü sözlerle süsleyip en kutsal anımızı
Tek Yehuda kurşunuyla vuruyorlar Cevahir


İsraftır lüksü düşlemek, güzeldir elden düşme
Beş bin dolarlık çantadır teknolojik gelişme
Doldur testini akarken ata mirasın çeşme
Deyip bizi boş hayalle yoruyorlar Cevahir


Yedi kat göğe değerken garibin ah-ı zarı
Koltuğuyla özdeş olmuş birilerinin ar’ı
Başak tanesiz, çatlamış ekmeğin ar damarı
Aksak atlarla menzile yürüyorlar Cevahir



Menşe-i ecnebi olmuş sofradaki bulgurun
Dış güçlerdir bahanesi sırtındaki kamburun
Sebebini sahiplenip gökten düşen yağmurun
Ahlaksızca karşımızda duruyorlar Cevahir



Razıydık kaderimize vefamız gereğince
Huzurlu ve dirençliydik ortanın direğince
Anadolu açık artırma Filistin örneğince
Yarınlarımıza tuzak kuruyorlar Cevahir


Meyve Ejder, Çayın Çiya ye iç yaşa bıkmadan!
Tüm dünyayı dize getir sarayından çıkmadan!
Şiir şiir gerçekleri yaz hem de hiç korkmadan
Sen ben biz yazdıkça bunlar eriyorlar Cevahir



Söylesene Cevahir
Kim ister ki vatansız atanın çocukları olmayı…