4
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
632
Okunma

Duydum ki
Yaraların kabuk tutmuyormuş
Titriyormuş ellerin
Dalıp en ötelere kesiliyormuş nefesin
Telaşlanma
Buz tutmasın elin ayağın
Rengini kaybediyorsun dünyanın
Uykuların tedirgin
Konuşmaların aralıklı
Lokmaların düğüm düğüm
Yatağın soğuk
Tınıların boğuk
Tenin epeyce soluk olacak
Acıyı emeceksin
Acıyı seveceksin
Acıyı demleyeceksin gönlüm
Kirpiklerin dökülecek şiirlerim üstüne
Kuraklık boy verecek bal gözlerinde
Seveceksin acıyı
Ay sönerken de
Gün doğarken de
Duydum ki
Küpelerini takmıyor saçlarını toplamıyormuşsun tepende
Çiçekli elbisen naftalin kokuyormuş artık
Ne varsa senle bütünleşen
Düşmüş bit pazarına
Tebessümü unutmuş
Hüznü takmışsın ardına
Gamzen büyülemiyormuş yüzünde gezinenleri
Sözlerin bitirmiyormuş endişeleri
Senden bir durak önce iniyormuş ayaklar
Saatler durmuyormuş sende
Epeydir toplanmıyormuş yamacına
Meftunlar meczuplar uslanmaz uşşaklar
Duydum ki
Sıyrılmışsın canından
Heyecanlarından
Mavinin letafetinden
Ateşin kızıllığından
Yağmurun sesinden
Duldasında bir kör şafağın
Çivi sesindeymişsin tahta atların
Her yeni gün
Çayındaki şeker gibi kıvamlı eriyormuş
İliklerine dek işliyormuş yalnızlık
Ve dökülmüşlüğünün nişanesiymiş
Işıltılı yüzünde saçılan pişmanlık
Ciğerlerinde yanan nefese ah etme
Tüm sorular fikrinde bulsa da cevap
Çözülmüyormuş beynini kemiren düğüm
Ve dört gözle beklesen de gelmiyormuş eşiğine ölüm
Duydum ki
Bizi fişleyip dualara
Kazıyıp ismimizi duvarlara
Bir olup bir ölmek için
Uzanmışsın hatıralara…
5.0
100% (10)