Bir deli çubuğun neler düşer aklına?
Boğazkereden, öküzgözüne
Çiloreşten, narinceye, köhnüye.
Nelere neler sığdırır salkıma
Ve nasıl saklar bir dirhem çekirdekte özünü.

Derin uykudayken kesilip
Boğazına kadar gömülen çubuk,
Toprağın ısınmasıyla yürütür suyunu
Ve kök salıp sürdürmeye başlar soyunu.
Sıkıca sararak toprağı uzanır,
Bir tefek, bir kaç yaprak.
Anamın sarması için özene bezene.
Tutunacak dal buldu muydu uzanma güneşe,
Umutsuzlukta yayılma yere
Kollarca kez akma toprak yüzüne
Ve sallanan salkımların ilk müjdesi koruk.
Damağımızda kalan tat buruk buruk.
Rengini buldukça olgunlaşan taneler.
Ve daha neler neler..

Paylaşılması en kolay meyve
Ve kıtalar aşan özgürlüğe düşkünlük.
Meyvelerin en komünisti üzüm.
Ben böyle düşünüyorum iki gözüm.

Hasat mevsimi gülen göz,kara üzüm.
Küfelere yaslanıp yola koyulmuş,
Toprak damlarda güneşe sermiş kendini.
Çocukluğumun kışlarında cebimi şişirmiş.
Hoşaf olup soframıza süslemiş.
Çok sıkılıp, suyunu vermiş,
Toprakta dinlendirmişler, kazan kazan kaynatıp
Pekmez olup sürülmüş bebelerim emziklerine.
Ve beyler beslemiş her türünde
İyiliklerin en tatlıları gelmiş dile.
Meyvelerin tanrıya en yakın olanı üzüm.
Ben böyle düşünüyorum güldükçe yüzüm.

Şırasıyla kalmış öylece
Tadını unutup sirkeye dönmüş.
Korumuş içine atılan tüm yiyecekleri.
Tadını ayırmadan, kendine benzeterek.
Kışı nasıl geçiririz kaygılarını silmiş,
Dibine çapa vuranların.
Dionysos kilere saklamış şırayı.
Şaraba dönüşüp tanrı yapmış Dionysos’u
Yaymış barışın ve paylaşmanın güzelliğini.
Altın kaselerde sunulmuş tanrı sofralarında
Şahı olmuş kutlamaların
Ve yenilemiş kendini
Rakı olmuş,viski olmuş,kanyak olmuş.
Ve kabuğu derde deva
Çekirdeği hastalara şifa olmuş.
Ve olmaya devam etmede.
Daha ne olur bilmem,
Bilmem bir deli çubuğun neler düşer aklına.
Ama bilirim meyvelerin en bahtiyarı üzüm.
Benim de bu hususta bu kadarcıktır sözüm.

03.08.2008 ÇİVRİL
Devrim Ser ÇİNDEMİR