5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1507
Okunma

berrak ve masum çocukluk hayalleri tadındaydı hayat
öğle saatlerinde oyun sahasında bir gölge bulmaktı sevinç
ya da yağmur yağınca kumdan kalelerimizin erimesiydi bütün hüznümüz
bilirdik her çocuk şanslı değildi o yaşlarda bizim kadar
bencildik yinede!
devam ederdik kaybolan oyuncaklarımızın ardından ağlamaya...
geçiyordu zaman... hemde hiç acımadan!
bir gün bir el dokundu elime... bir çift göz bakıyordu gözlerime
hemde hiç kimsenin bakmadığı gibi...
böyle başladı benim ilk aşkım
sahi neden ilk?
ilk olması için sonrası da gerekir!
peki aşk biter miydi okuduğumuz masallarda?
yoksa onlarda mı yalan dı?
hayat neden hep acılara, ayrılıklara ev sahipliği yapıyordu ki...
yetmiyordu işte çocuk aklımız.
ne aşka... ne ayrılıklara... ne de acılara...
hiç kavga etmezdi bu gerçekler oysa hepsi bilirdi sırasını!
teker teker gelirlerdi insanın üzerine
evcilik oyunundan ibaret değildi hayat öğrendik büyüyünce.