16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2348
Okunma

sen terkedince bu şehri yollar yoldaş oldu yüreğimdeki hasretine
kaç adım getirir beni sana bilemedim, gittin gideli yürek sürgünlerde
elimde kaç karanfil soldu, yüreğimde kaç kurşun izi birikti senelerce
bir güzel sözünün uğramadığı yerde, ömrüm son bulacak sessizce
bunca yıl aldırmadım üzenlere, kimseleri sebep etmedim kendime
biçağre el salladım ardından, gönül koymadım hiç çekip gidenlere
senden başka hiç kimse yere diz çöktürüp, yıkmadı yar beni böyle
yinede bir ah etmedim sevdiğim, yansada bağrım kor ateşler içinde
vebalı göğsümle ölümü bekleyen dermansız bir soluğum pencerede
sen güneşin doğuşu oldun sabahlarımda, ben ise batışı gecelerce
dilimde dualarım çıkar arşa ve aydınlatır mihrabımı sen üzülme
son sözlerim ya bunlar, benden seni üzecek kalmasın tek kelime
yüzüme çizgiler bırakan zaman neden hiç uğramadı yürekteki derde
bir senden geçemedi genç ömrüm bir sen kaldın, eskiyen kalbimde
istemezdim ruh terkedince bir burukluk kalsın bu emanet bedende
bir seni yenemedim bir sen kaldın bir avuç toprak yüreğimde
zaman tutup kollarımızdan bir çocuk gibi sürükledi bizi peşinde
şimdi o aşık olduğum gözlerini bulutlar kaplamış yenilmiş senelere
yalnızlığa mekan olmuş odamın ışıkları ansızın bir gece sönünce
başını eyme sevdiğim! sana yazdığım son şiire o öldü de sessizce
yanıbaşımızdan usulca geçti yıllar farkedemedik aldandık gençliğe
artık çağresi yok bu son oyun hayat sahnesinde ve kapanır son perde
ağlama! kıyametim kopar gözündeki tek damla yaşın yere düşmesiyle
toprak serpilirken yüzüme, son defa seni hatırlamak istediğim gibi gülümse