6
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
589
Okunma

BİR ZAMANLAR
Küçücük bir çocuktuk kısaydı saçlarımız
Hayata neşe ile bakardık bir zamanlar
Soğuktan titrese de tüm parmak uçlarımız
İdare lambamızı yakardık bir zamanlar
İki göz toprak damda yedi kişi yaşardık
Avlumuzun içinde kardeşimle koşardık
Tecrübe edinirken gâh kalkar gâh düşerdik
Kendi söküğümüzü dikerdik bir zamanlar
Kunduramız yeniyse eskiydi fistanımız
Bahçede yetişirdi bağımız bostanımız
Dilimizden düşmezdi türkümüz destanımız
Kınalı keklik gibi sekerdik bir zamanlar
Kaneviçe işlerdik bembeyaz ketenlere
Başımızı koyardık rengarenk satenlere
Kendiliğinden çıkıp dağlarda bitenlere
Helal yemiştir deyip çıkardık bir zamanlar
Hikaye anlatırdık bilmeceler sorardık
Babam bir soru sorsa kafamızı yorardık
Beyaz tülbent içine saçımızı tarardık
Parfüm yerine sabun kokardık bir zamanlar
Pınardan su taşırdık bakraç takıp kollara
Mahallenin kızları düşer idik yollara
Misafir geldiğinde peşkir tutup ellere
Bakır ibrik ile su dökerdik bir zamanlar
Ekmek kırıntısını nimet diye toplardık
Akşama dek sokakta koşup oynar hoplardık
Leblebi külü ile mutluluktan zıplardık
Sofraya oturup diz çökerdik bir zamanlar
Kar kış demez yürürdük gitmek için okula
İzin vermezdi müdür saçımızda kahküle
Siyah önlük üstüne çift belikler döküle
Boynumuza ak yaka takardık bir zamanlar
Babamız azarlasa cevap vermez susardık
Terlik atsa anamız üç beş dakka küserdik
Bir büyük konuşurken sesimizi keserdik
Meteliğe hep kurşun sıkardık bir zamanlar
Sobayla gızınırdık kalörifer yok idi
Midemiz aç olsa da gözümüz hep tok idi
Yoksulluk ve sefalet sık rastlanır çok idi
Şeleği sırtımızda çekerdik bir zamanlar.
Büyüdük de ne oldu keşke küçük kalsaydık
Nurgül’üm bayramlarda kartpostallar salsaydık
Yine eskisi gibi mutlulukla dolsaydık
Arklarda yüzümüzü yıkardık bir zamanlar
Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ
5.0
100% (11)