Dilimin kuruluğuna su buldum da yüreğimin yangınına şelale bulamadım

kırılıp kopan parçaları onarmak için ne zamanım var nede Takadim

giden gitsin yüreğimden işte kapı
çıkın dışarı
cemalimin perdeleri çekildi göz fenerim söndü artık
ağlayacak değilim sana

eyvallah etmem kimseye benden alacağı olan buyursun gelsin hakikat sehpaları kurdum masaya
maziyi süngerle sildim
boş hayalleri attım dışarı
Eskiciye verdim Ümitleri mi
zaten leylekler götürmüştü çocukluğumu
güvercinler taşır beni semaya

Şiir sende bırakacak mısın beni
dokunur musun yüreğime kelimelerle
düşer mi kederim üzerimden

Of şiir Of !!!
bugün efkarım tavan yaptı yine
koyun postuna döndü kafam
aklım pervaneleri çalışmıyor
ateşlendi yine yüreğim
derecesi bozulmuş Terim’in
ne faydası var şimdi dertlenmenin

haydi kalk ayaklarım demli bir çay yap zehir gibi olsun tuz kat içine birazda şeker
tadım yerine gelsin ve

Ey hayat ne zor seni yaşamak
Güldürmüyorsun bir adam gibi
bizde bir çakır keyif yapsak fenamı

Geç karşıma bak nediyicem sana
başım belada hüküm giydim bir vefasız yüzünden ,
sevmedi beni vefasız
bende attım içimden
yani hayat bu sevdanın katili benim


hüküm neyse çekerim hayat
bize sevmek düşer ona gitmek
Çile benim olsun
Sefa onun

Sakın ağlama deme bana !
-"Gururdan Hapsettigim bu sevda benim
Yağmur ektim kendim biçeceğim



Ayşe Caniberk
Gümüş kalpler