4
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
894
Okunma

Handris adıyla bilinir yöre.
Yörenin bitmez çilesidir töre.
Gün kavuştu, karardı Murat nehri,
Bin hevesle gözlerim ararken her yeri.
Baka kaldım, bıraktıklarım gelmez geri.
Saçlarıma dolunca aklar yaş kemale erdi,
Rabbim bunu ben doğmadan bilirdi.
Aylardan geçtim, yıllar kovaladı ömrümden
Alıp gitti, baharların nazlı yumuşak seher yeli,
Çok defalar geçti üzerinden görünmeden,
Yolun sonuna vardığımız nasıl da belli.
Unutmadım yatlıya gittiğim ilk günü.
Bağrına bastığı anı; anamın
Tutmazken gözyaşını,
Saçlarımda gezinen yumuşak elini,
Akşamları ocakta pişirdiği aşını
Ve tandır çöreklerini özledim.
Gevenler çiçeğe durmuş, ilkyaza bakar
Mor renkli dağları kekik, reyhan kokar,
Yarpuz toplarken anama, taze
Yarpuz kokardı su içtiğimiz göze.
Küçük karçinler, ekşi elmalar
Yaylanın;
Yollarında beklerken çocukluk aşkımı
Gözlerimde tüten köyümü özledim.
Murat kenarında pişirdiğim balıkların tadını.
Bir de soğuk, karpuz kesen pınarlarını…
Kafamıza güneş vurur, kavrulurduk,
Yaz boyunca uzandığım kumları savururduk.
Meleşen kuzularıyla ikindi vakitleri özledim.
Değirmen yamacında güne duran çirişlerin,
Kengerlerin, yemliklerin adı kaldı her yerin,
Hala ağzımın bir yerinde tadı çiğdemlerin.
Şimdi;
Babamın çift sürdüğü yerler altındadır barajın.
Ağamın tırpan çektiği,
Tırmık topladığım hasat zamanı özledim.
Kentin kirleri çok ağır ve bulanıktır,
Handris’in göklerinde bulutlar ak aktır,
Sokakları gübre koksa da köyümde
Havalar temiz ve berraktır.
Batarken güneş akşamlarını özlerim
Hayalini kurduğum çocukluğumu ararım,
Bir de doyasıya oynadığım harman yerini.
Gelen var mı acep, yollarını gözlerim.
24 Nisan 2021
Mehmet AKIN
5.0
100% (6)