8
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1219
Okunma
“HANİ YAYLAM”
Bir başka batardı akşamları arkasına sığındığı tepenin
Yarı ölgün bir güneş, uykuya çekilmeden direnirdi.
Yangın yiyen yamaçlar kızıla boyanırken
Yorgun akşamlarda yürekler alevlenirdi.
Gün var ki bir sevdadır, kilim motiflerinde işlenir,
Gün olur ak güvercindir semaların mavisinde yükselir.
Çocukluğumun yaylası, gençliğimin sevdası.
Dilimde türkü, halay başı çekerken halayı,
“Hani yaylam, hani senin ezelin…”
Haykırması gezinirken dört tepeli yaylayı
Yeniden tazelenirdi akşamları gönül yarası.
Ardında bir hoş eziklik bıraktı giderken
Gözyaşlarına şahit oldum saklı kalmış bir aşkın.
Zozan’ın kına gecesinde köşe bucak ağlarken
Sana hasret gönüller,
Sularında eridi bulanık akan Murat’ın.
Koşarken dumanlı tepelerine takılırdı gözlerim,
Ağlayan bulutlar üzerime ansızın çökerken
Tutmaz olurdu dizlerim sana bakarken.
Yalnızlık çökmesin yollarına,
Gönüllerde aşklar sönmesin isterim.
Karamsarlık kemirmesin içimizi artık
Ve sana hasret gitmesin dileğim...
20 TEMMUZ 2020
Mehmet AKIN
5.0
100% (14)