2
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
882
Okunma
/ne çok istedim olmanı
olmadıkça anladım
aşık olmayı…/
I.
bir soluyor iki soluyor üç
soluğun kaynayıp durduğu o masum gecede
iskender’den de küçük küfürler yakışıyor
ağzından yol giden ceddime
üzünçler yerine
el üstünde narin yerlerime tavaf eden kirpiklerin
ve elli yaşında tırnak yiyen bir şair olmaktan başka
soluğunda saklı neyim var ki benim
emanet sevmeler edindiğimiz bedenleri kutsuyor
eski mabette devşirme bir sabah
oysa eda ediyordu sesimiz
günahkar bir sesim şimdi
sürtünüp duruyorum sesine
bu gidişle sesin de kangren olacak
kes diye yalvaracaksın kesin
II..
bir gülüyor iki gülüyor üç
gelincikler dayatınca yüzüme açmalısın avuçlarını
yeni piyonlar sürmeliyim oyuna
yeni fiiller
yeni baştan
hepsi gülüşün mahreminde bekler şehveti
büyütece tutar gibi büyüyen ağzında
cayır cayır kurşunlar döktürürüz birazdan
kötürüm bir alkolik fotoğrafçı sırtlıyor
tüm anılarını
duvarların ötesinden gelen
siyah beyaz bir filme inatla
inadına yaşlanmamış yazlık sinemada
beyazperdenin hüzünlü kelebeği ölüyor
daha bir gün bile öpmemişken seni
III…
bir gidiyor iki gidiyor üçbuçuk
nasıl çıkacağız bu ayrılıkların içinden
bir aşkı karşıdan karşıya güpegündüz
korkak bir kalbin içinde taşırken
günü aşksız bitirmek ne denli güç
yay olup gerilen ruhun hedefiyle
yan yana bulduğumuz her şey nasıl da dağılıyor
bir bozulup bir göveren gamzeler kuruyor yüzünde
oysa mimiklerinden anlaşılıyor
aşka geldiğin
aşkla gelince
bir uzayıp bir kısalan aminler başlıyor
içim aşktan üçbuçuk atıyor
aşktan diyorum aşktan…
alicengizoyunu
(… bir balıkla bir kuş sever mi hiç birbirini…)