Yalvarıp Rabbime, eyledim niyaz
Yandıkça yanmaktan, hep alırım haz
Korlarda piştikçe, sanki ben biraz
Uslanmış gibiyim, gel gör halimi.

Nice sırlar varmış, Hak’kın işinde
Beyhude gezerim, derdin peşinde
Kalarak dumanlı, bir dağ başında
Puslanmış gibiyim, gel gör halimi.

Toplanır içimde, kuzgunlar leşe
Yanıyorum işte, köz deşe deşe
Yorulup sırtımı, sanki ateşe
Yaslanmış gibiyim, gel gör halimi.

Bulutlar üstüme, şebnemi atar
Her damla mıh olur, bedene batar
Kemiğim içinde, iliğe kadar
Islanmış gibiyim, gel gör halimi.

Acıyla kederi, içe atarak
Dertlerime yeni, dertler katarak
Islak topraklara, girip yatarak
Paslanmış gibiyim, gel gör halimi.

Haince gittin ya, bir bak arkana
İhanetin fena, dokundu cana
Dumansız ateşte, ben yana yana
İslenmiş gibiyim, gel gör halimi.

Gidişin kalbimi, derin delince
İhanet ne demek, görüp bilince
Bir anda aklıma, mazi gelince
Hislenmiş gibiyim, gel gör halimi.

Zehir kattın aşa, bilerek yeyip
Ölüm yaşamaktan, tatlıdır deyip
Yakasız biçilen, kefeni giyip
Süslenmiş gibiyim, gel gör halimi.

Erhan DOĞANAY