12
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
1771
Okunma
Öyle bir vurdun bana, vicdan yokmuydu sende
El yüzüne bakacak, yüz koymadın ki bende
Boynu öne bükerek, artık senin sayende
Yerin bin kat dibine, indim inecek kadar.
Kurtulmaz bitkin ruhum, tıktığın şu kafesten
Kulaklarım muzdarip, gaipten gelen sesten
Ürpererek titrerim, soluduğum nefesten
Gölgemden bile korkup, sindim sinecek kadar.
Nasılda zormuş böyle, ümitsizce yaşamak
Bir karayı alında, utanarak taşımak
Acılar dostum oldu, bildim bu ilk basamak
Hüzün dolu gemiye, bindim binecek kadar.
Gülmek neydi unuttum, gözler yaşı döküyor
Dilim feryat ettikçe, ahım ciğer söküyor
Acı üstüne acı, keder beli büküyor
Ekmeğimi hüzüne, bandım banacak kadar.
Dost eliyle bağrımdan, acımadan vurulup
Kendimden geçe geçe, çoşup çoşup durulup
Rüzgarlarda savrulup, dert bağına kurulup
Bülbül gibi ateşe, kondum konacak kadar.
Ateş az geldi bazen, kızgın korlarda yandım
Bilmem ki bunca kora, ben nasılda dayandım
Yürekten yaralanıp, kızıl kana boyandım
Her gün kendi kanımda, yundum yunacak kadar.
Yüreğimde yaşarım, ben gurbetin yâdını
Bir yudum mutluluğun, unutmuşum tadını
Dil telaffuz etmeden, hain koyup adını
Bedduayla birlikte, andım anacak kadar.
Gündüzler zindan bana, geceler tümden efkâr
Senden kalan acılar, yüreğe nasıl sığar
Gözden yaşlar aktıkça, dile doldu intizar
El açarak kıbleye, döndüm dönecek kadar.
Benim temiz dünyamda, çöle döndü her vaha
Bana yaşatmadığın, ne bıraktın ki daha
Çaresizce ağlayıp, yalvararak Allah’a
Şu perişan halimi, sundum sunacak kadar.
Sayende tüm dertleri, çeke çeke bitirdim
Acıları büyütüp, yüreğimde yatırdım
Çilekeşler içinde, en zirveye oturdum
Tek rakibim kendimi, yendim yenecek kadar.
Sen haince terkedip, koyup gidince beni
Ben içimde öldürdüm, taşlara gömdüm seni
Yokluğun ölüm olsa, istemem ki dönmeni
Senden kalan acıya, kandım kanacak kadar.
Daha çok çile için , Hak’ka açıp elimi
Acıya şükretmeye, alıştırdım dilimi
Seviyorum yalansız, şu perişan halimi
Dumansız ateşlerde, yandım yanacak kadar.
Erhan DOĞANAY
5.0
96% (23)
4.0
4% (1)