gönlümün karnavalına hoşgeldiniz
bakmayın karnaval oluşuna
biraz gırgır biraz şamata çokça bulaşıcı hastalık
sefa ederim cefa çekerim
mutlu sona inanmam
inansaydım
mezar taşlarını oturup yemeliydim

mıhladı beni
kaburga kemiklerim
Porsuk ağacının eski dallarına
dehşeti gördüm
yapraklarının her hışırtısında
ha koptum ha kopacağım
her ziyaretime gelen
meraklı gözlerini kemiklerle süsledi
kehanete göre
fethedilecek köküm
kuşların gagaları boş kalacak
zihnime iki kaşık toprak atın
öldürürseniz bile beni
annemin memesinde
bırakın
yalnızını emzirsin
onun kokusuyla sarmaş dolaş
cilalansın
derim..

salıvereceğim
filden ağır yüklerimi
sakallarımın ardına saklanmadan
bir soluklanmak hatrına..
sıkmadan yumruğumu
salamuraya yatırdığım
milyonlarca hücrem takılır ardıma
ayağımın altına ebemkuşağının mürekkepleri dökülür
yıldızların ağzı açık kalır
granit geceler yıkar beyinleri
gırtlağıma kadar
ölüm sıkar canımı..

gönlümün karnavalına hoşgeldiniz
güneşin göbeğinden
aldım sarılığımı
nefesim pervaneyken
irtifa kaybeder
mavi çocukların dilinde..