3
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
956
Okunma
ilham perilerimin etekleri tutuştu,
Simurg gibi yanıp kül oldular.
kalbim külleşti, gri oldu kalbimin renkleri
renkleri yitirdim, notalar dinlenmeye sustu.
baykuş’un biri pencereme kondu,
bilgeliğe bağdaş kurdum,
suretim cehalet zelzelesi doldu.
eski zamandan kalmış bir derviş gibi,
oturdum ve sessizliği dinledim.
içimin ağır tonlarına başımı yasladım,
harfleri yitirdim önce, sonra kelimeleri.
Allah’ın öğrettiği ne varsa unuttum,
kül artığı Anka’nın cesedini savurdum.
şarkılarım sustu, kendimi yutkundum,
ve şiirimi yitirdim.
yolum istimlak edildi,
aşk meclisinden kovulmuş derviş hüznündeyim.
yarım asırlık nefes alan naaşım,
lafazan bir mermeden musalla taşım.
kulağımda ötüyor okunmuş ezanım,
boyumun ölçüsünü aşan günahım,
gediklere doyan inancım,
bilim’in üzdüğü itikatım.
mezhebi elinden alınmış imam gibiyim,
mürted ilan edilmiş akleden deliyim.
Allah’a uzanan tövbeler mahrumu,
mahremiyeti yitik üryan biriyim.
bugün yarın yaşım yetmiş,
tarçınlı helva kokuyor kırış kırış ellerim.
toprak çağırıyor koynuna,
varoluş sancısı geçecek uzandığımda.
kitabın ortasına göre uyanacağım,
ağacın birine göre ise kır çiçeği olacağım.
5.0
100% (9)