Bu Dünya, kendini bilen, dik duranların yeridir
Berduşların, sarhoşların, çakalların değil…
Gerçek insanlar; duvar gibi, kale gibi, hisar gibidir
Yapmacık değil, gölgelik değil, karanlık değil…

Samimi insan; yiğit olur, dürüst olur, cesur olur
Bütün rızkını, maişetini öz be öz helalinden bulur
En sağlam, en mazbut, en mümbit yola koyulur
Çürük, kaygan ve uçurumlu yerlere değil…

Dürüst insan; mutlu olur, mesut olur, gamsız olur
Hak için, hukuk için, iyilik için yorulur…
Doğru ve hakikat çizgisi, ancak ölüm ile son bulur
Başlangıçta, yarı yolda, sonlara doğru değil…

Mert insan; hasbi olur, harbi olur, dobra olur
Sıkıntılı, meşakkatli, çözümü zor işlere buyrulur
Faydalı işlerde, güzel işlerde en başlarda bulunur
Çamurda, batakta, çöplükte yatmakta değil…

Dengeli insan; güven verir, huzur verir, destek verir
Problemleri; aklıyla, ferasetiyle, sezgisiyle giderir
Sorunları, dertleri, kederleri, iyi yöne evirir…
Çözümsüzlüğe, karamsarlığa, umutsuzluğa değil.

Özgür insan; doğal olur, içten olur, kendisi olur
Kaybolan bütün güzel hasletlerin tamamı, ona sorulur
İğretiler, kötülükler, çirkeflikler, şahsiyetinde kaybolur
Tüm zamanın adamıdır o, sadece belli bir zamanın değil…

Bize düşen, yaratılışımıza uygun bir insan olabilmek
Allah rızası için sevmek, Allah rızası için buğz etmek
Yaratılanı, Yaratandan dolayı korumak, sayıp, sevmek
Hakkını yiyerek, horlayarak, yok sayarak değil….

24/01/2021-Ankara