2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
2381
Okunma

Sensizliği her sabah yaşarım ilk günkü gibi
İlk ayrılığın verdiği büyük bir hüsranla
Kimler ise bu ayrılığın asıl sebebi
Hayat boyu yaşasınlar hep belalarla
İlk gün ışığı Dünyamızı aydınlatırken
Ben de buluşmak ümidiyle kalkarım erken
Bütün canlılar yeni bir şafağa sevinirken
Ben ise uzaktan seyredip kalırım ahlarla
Her gün yenilenir ayrılığın acısı
Dünyada hiçbir şeyin olmaz böyle sancısı
Firkatin Hayatta yok ki kazası
Her zamanım, her anım geçer vahlarla
Ufka bakarım, ışıklar buruk
Âşıkları incelerim, yaşantıları savruk
Tazedir aşk yarası bağlamaz kabuk
Geçer hayat böyle ahu zarlarla
Dünya gülmez yüzüme asla, hiçbir dem
Sevgin bırakmadı hiçbir canlıyı sevem
Dokunmayın benim dünyama, Kirvem,
Hayatım akar gider en bulanık sularla
Hangi akıllı sürmüş bu dünyada zevki sefa
Gamsız, kedersiz insanlarda, var mı ki kafa
Âşık her gün ölür, hem de birkaç defa
Mücadele eder hep, tüm hain insanlarla
Ağlamasa da âşık, gönlü hep hüzün
Herkes yazı yaşarken, o yaşar güzün
Aşk yarasına bulunmaz ki hiç çözüm
Ancak ilkbaharla birlikte erir karlarla
Virandır aşığın hayatı, dünyası
Ne ince yaşantısı vardır, ne de kabası
Gırtlağına kadar sarmış, bırakmaz cefası
Hep ölüler güruhunda, bazen sağlarla
Gönlünü açmış ama hep kazık yemiş
Kendini hep içten içe kemirmiş
Daima sevmiş ama hiç sevilmemiş
Asıl iletişimi bütün yarlarla
İşte ben de bu âşıklar güruhundanım
Hayatımın yarısı ben, yarısı yardanım
Her aşığın ayrı ayrı ruhlarındanım
Yaşıyorum ölümü ölümsüzleştirip yaşayanlarla
5.0
100% (4)