Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Abdulkadir BOSTAN
Abdulkadir BOSTAN
VİP ÜYE

"Kuşçu İle hacel obasında"

Yorum

"Kuşçu İle hacel obasında"

6

Yorum

40

Beğeni

0,0

Puan

2313

Okunma

"Kuşçu İle hacel obasında"



topladı pılını pırtını
aşk; kalbimden taşınıyor

iyi değilim kuşçu
kalbimde bir savaş var, biri ölecek
kazanan beni alıp getirecek kendime..

aynen öyle oldu
elimden bir şey gelmeyen, o şey oldu
sabah karanlık doğurdu
gök, kuşların içinde kanat çırpıp durdu
ağaçların içindeki ormanı budadılar
balıkları gördüm içlerinde deniz taştı
vallahi bak, kalbimi gördüm gözünden yaş düştü
özümdeki toprak ağladı, içimden bir tren geçti hıçkıra hıçkıra
kalkıp gitmek durdurdu beni
ahşap bir kapı karşıladı, kapının içindeki eve sığındım
su seviyesinde çırpınan nefesimi hissettim
hissedişimin ve nefesimin içinde, boğulmak adlı şarkı, öyle bir çırpındı ki
kısrakların içinde "hacel obası" koşturup durdu
aynen öyle oldu
bu sabah çiftçiler buğday tarlalarından ekmek kokusu topladılar
işçiler; siyahın çekirdeğine, çekirdeğin içindeki zeytine ulaştılar
sofra doydu
açlık doydu
-canımı yakmaktan kül doymadı...

kötü değilim kuşçu
yüzümde, onun yüzünü özleyen bir kalp var
sarılmanın kolları alıp getirecek bizi kendimize

çok şey oldu
gücümün kaslarını eriten bu şey
tırmanmanın ardından, sinsi bir sarmaşığa dönüştü
çivinin içindeki ahşaba çaktılar sesimi
geçmişin satranç tahtasında, atımı vurdular, çok beyaz yenildim
hani eğilerek ateşe ve çaya "emmee" demiştin ya
"içindeki kurdu sen kemirmezsen, gayrı bu kurt seni bitirir"
ah be kuşçu
ah be usta
bir bilsen nasıl bir bağımlıyım ben, içimi kemiren şeylere
kemirildikçe hissediyorum, zerre ile aynı boyda olduğumu
kemirildikçe anlıyorum, ölümün içindeki yaşam olduğumu
kemirildikçe görüyorum, sevginin içindeki, nefret olduğumu
hafızanı al da git diyor kalbim
zihnindeki kalabalık şehrini ve gürültüsünü de
-burada aşkın bebekliği uyuyor...

ben insan mıyım kuşçu
herkes bir hiç uğruna vuruşarak ölürken
neden ben hiçlerin içinde, vuruşarak yaşıyorum

mütemadiyen aynı şey oluyor
suyun kemiğini kıran o şey, gitgide büyüyor
hep bir görünmezle dövüşüp duruyor, zihnimdeki yumruk
hep dövülen, aldatılan bir kaderin elbisesi sırtımda
sanki sırtım bir kamburun içinde, dik durma telaşında
şarkının içindeki o eski radyo gibi, vasfım tükenmiş
sesimde tamir olunmaz şeyler var
bir yağmur damlasının içindeki bulut kadar gerginim
sanki, bir gölün dudakları susamış, içimde
sanki, kendi beynini yiyen, deniz üzümü gibiyim
aklım; binlerce taş, taşların içinde devasa mancınıklar
aklım; ipek böceği sürüsü, kendi kozasını kendine mezar yapan
madem diyorum, bu hayat oyununun körebesi benim
madem gözümü bağlamışsınız karanlığınızla
başlayın kaçmaya
ben değil
kaçmanın içindeki o yakalanma korkusu, yakalayacak sizi
-bir gün

işte böyle kuşçu
aşkın içinde bir yolculuk gizliymiş meğer
-gidelim gayrı kendimize..


Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
"kuşçu ile hacel obasında" Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz "kuşçu ile hacel obasında" şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
"Kuşçu İle hacel obasında" şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Erkan Cem Arslan
Erkan Cem Arslan, @erkancemarslan
28.9.2020 02:58:04
Merhaba usta, merhaba her şeyin içindekini dışarı çıkartıp yeryüzünü ters düz etmiş şair...

Farklı bakış açısı ya da şöyle yazalım; ters bakış ile ters köşeye yatıran nadide bir şiir ...

Okuduğum şiirlerinin içinde bunun yeri bir başka oldu...

Her şiirinde kendini aşan bir şair için zirve yapmak gibi...

Sonraki her şiirinde bu tadı arayacağım usta. Kendi başına büyük iş açtın:)))

İçinde barındırdığı zeka ve hayal gücüyle şaşırtan bir şiir gerçekten de...

İnsan kendisini nasıl ifade edeceğini düşünüyor...

Ben neyin içindeyim ya da içimdeki kim?

Ya da içimde barınan onca şeyden hangisiyim?


Saygılarımla esenlikler diliyorum




Dilemma
Dilemma, @dilemma1
22.9.2020 14:30:45

Merhaba şiir ve şair
şiir denilince geçmişe dair mini bir yolculuk yapmak istiyorum
şimdilik edinilen bilimsel verilere göre dünyada ilk şair; Enheduanna adında bir kadındır, MÖ 2300 yıllarının birinde yaşadığı biliniyor, bir kralın kızı ve bir rahibe olduğu konusunda deliller oldukça belirgin ve tatminkardır
şimdi de bir kaç şiirine yer verelim

Sen taşkın bir selsin dağlardan inen,
Ah, her şeyden önce gelen,
Ay tanrıçası İnanna, cennetin ve dünyanın tanrıçası!
Ateşin kıvılcımlar saçıyor ve sıçrıyor halkımın üzerine.
Bir hayvana binmiş hanım,
An sana üstünlük veriyor, kutsal buyruklar;
Ve sen işte böyle davranıyorsun.
Bütün büyük ayinlerimizde sen varsın.
Ama kim anlayabiliyor ki seni gerçekten?

Veya:

Hayatım alevler içinde.
O beni dağlardaki böğürtlen dikenlerinde
mecbur etti yürümeye.
Sıyırdı başımdan,
bir baş rahibeye yaraşan tacı.
Bir hançer ve bir kılıç verdi elime,
ve dedi;
‘senin için yapıldı bunların ikisi de,
çevir onları hemen kendi öz bedenine’


Aradan geçen bunca zaman zarfında, insanlığın ve bilimin olduğu gibi şiirinde bir yolculuğu olacaktı elbet, olmalıydı da, çok klasik olacak ama, bildiğimiz bir sürü akımı görmüşüzdür, az çok bilgimiz vardır elbet, bunlara burada değinmek istemiyorum, fakat belirtmek istediğim asıl konu, her dönem kendi dilini, kendi acısını, kendi düşüncesini anlatan bir çok söylem tarzı yaratmıştır ki bu olağan bir süreçtir, zaman kendi dilini doğurmalıydı ve kendi şairini

Öyle bir dönemde yaşıyor ve yazıyorsunuz ki şair
teknolojinin esiri olmuş ruhlarımıza dokunmaya çalışıyorsunuz, herkesin herkesten uzaklaştığı bu dönemde bir kalemle bunu başarmak zorların zoru biliyorum, çünkü gençlerimizde artık duyguya pek yer yok, duygu onlar için zayıflık göstergesi, özellikle şiir okumak dinlemek, şiirle uğraşmak çok banal bir eylem, hele bir öğretmen olarak buna seyirci kalmak ve o yüreklere dokunamamak çok acı bir gerçek.

Şimdi bunları neden anlattım sayın şair, belki bize değil fakat, yeni nesillere yeni bir dil gerekiyordu, içinde duygu olacak elbet ama gizlide kalmalıydı, en belirgin özelliği ise zeka olmalı, zekice söylemler olmalıydı, mantık ile örülmeli söylemlerin temeli ve elbet bir anlama koşmalı her cümle, birde ifade gücü olmalıydı, örneğin "çivinin içindeki ahşaba çaktılar sesimi" bir edebiyat hocası olarak, yüzlerce şairin binlerce şiirini okumuş biri olarak, bu cümleye dakikalarca baktım, bu nasıl bir labirent dedim, neresinden girdim neresinden çıkacağım içimde bir heyecan sorma, şair dedim burada ne hissetmiş de bu hissedişi böyle nasıl servis etmiş, kusursuzca imgeleme sanatı bu olsa gerek, hele sonraki cümleye inme talaşı acaba orada nasıl bir macera var, daha neyle yorulacak bu aklım ve şiir hiç bitmesin istiyor insan, sanki bir kanoya binmişim de Çoruh nehrinde dalgalarla boğuşarak kürek çekmeye çalışıyorum.

"Kötü değilim kuşçu
yüzümde, onun yüzünü özleyen bir kalp var
sarılmanın kolları alıp getirecek bizi kendimize"
duyguyu ne güzel ortaya çıkarmışsınız burada, çok özel bir anlatım
çok özel bir yüz, çok özel bir aşk betimlemesi bu

Bu zamanın bir dili olmalı şair, bu zamanın bir rengi, bu zamanın yeni bir akımı ve öncüleri olmalı
bunu siz çok iyi başarmışsınız, bu gençlerin size ve sizin gibilere çok ihtiyacı var şair.


selametle
ve şiirle kalın


Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
13.9.2020 19:22:32
Anlatımı güzel şiirdi
Yüreğine emeğine sağlık
___________________________Selamlar
Etkili Yorum
Canan Köksal
Canan Köksal, @canan-koksal
13.9.2020 17:20:34
Şair oturur gergefinde gönlünü işler, sonra kalkar talan eder bir kurt girince gül dalına. Alır hançerini yarasına iner kalem, varir bir dagin mağarasına gizlenir. Belki incinmisligine bir türkü sarar.

Şairi hayata kim çağıracak?
Şiirin kuyusuna inen öyle çıkmak istemez de, kervanlar durmaz da hem.
Şiirin yüzünü kim güldürecek,kalemden başka.
O vakit dönüp kendine mihman olacak şair.

Gözlerini hayattan çeken, sırtını hayata dönen kim varsa sanki daha iyi okuyor her şeyi.
Parçadan bütüne muhteşem imgelerle efsane bir şiir daha.

Her daim saygıyla, selamla.


Etkili Yorum
Râzı.
Râzı., @rzi-
13.9.2020 16:24:16
Şiiri okurken bir tohum gibi düsundüm sairi
Olacağı güzelligi bilen hatta bunu dileyen bir tohum -tersten gelislerden anliyorum bildigini- ama sancı var oldugu hal ile var olacagı hal arasindaki sancı dilinden dökülüyor
Kuşçuya seslense de -ki kuscu arif guru ya da veli - alacağı bir sey olmadığını biliyor sanci bazen dillendirilince zehri azalan bir mendebur hal değil mi....
Kendine geldiginde bir de o kendine gelis siirini beklemek hakkımız oldu sanki
Etkili Yorum
n.asım
n.asım, @n-asim
13.9.2020 14:20:29
hani,şiir eklesede okusam dediğim,ender şairlerdensiniz,iltifat değil bu,iltifat etmeyi sevmem,size ait marifet,şiir yeteneğiniz,çözümlesek,bin sayfayı geçecek şiiriniz,,,
bir solukta okudum,gece dönüp,dura dura okuyacağım,
insan kurdu insanın denildiğinde,insan yurdu insanın diyenlerdensiniz,
yurt gibi şiir,sığınılası,hep hürmetle,,,
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL