2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
951
Okunma

Ben, bir komedyen, fazla kaçmış sözleri dünya için
Ve anlaşılmamış bazıları hiç bir zaman
Bir ozan düşkünü, tek tel tıngırdatmamış, her telden okuyan
Ve bir geveze, bir sus pus, bir kulağı yerde öbür gözü şehla
Neyi arıyorum ki bu dağınıklık ortasında...
Anam, sırtında kendinden başka zerre yük bırakmamış,
Kör olduğunu iddia ederken karıncaları dövüştürür babam.
Boşa giden söz etmekten yorgun çene kemiğim
Ve kalbim, buzdolabı poşetine konup üstü havanla ezilmiş bir kurabiyeyken
Atıyor gibi yapıyor ya, yalan...
Çok uğraştım göstermeyi benim gördüğüm gibi, olmadı.
Ve bakmadı baktıklarım, gördükleri yansımalarıydı.
Cümlemin altını eşeledi otuz dokuz tavuk
Kırkıncı bostan tarlasına kaçtı,
Duymadığını iddia edecekti yalancı.
Aslında memlekette hiç bir şey değişmedi.
Hala sesler bol borulu ölüm marşı.
Kafanı kaldırdığında başına inen aynı tokmak
Sessizine dublaj yapıp inananlar hep aynı.
Umut fakirin ekmeği bile olsa tuzsuz
Bazen ölüm geliyor bu trende yaşamak.
Temizlik lazım, her yer can kırığı
Süpürgem, çok kullanmaktan berbat
Saçlarım dökülüyor, karışan kırıklara
Toparlamak için el uzatsan, kanamak mutlak.
Kendime söz, kendim için bile selam vermem artık benim gibisine
Bu komedyen için hayat zaten melodram
Bir tek şunu anlayamadım;
Hani akrep akrebi sokmazdı?
Yakında anlarım diyorum kendime, hayat öğretir
Muhakkak...
28.07.2020
5.0
100% (6)