2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
800
Okunma

Dolu mideyle geldim kapına
Bir bardak suyunu içip gideceğim
İçeri almaya yoksa niyetin
Ben eşikte beklerim.
Ama sen kapatma kapını
Böğürtlen çayının kokusu sızsın aralıktan
Az daha arala kapını, az daha;
Bana söylenirken çıkardığın o mırıltıyı da duymak isterim.
Hava da bir sıcak…
Duydun mu, hava diyorum sıcak!
Penceren açık mı uyuyorsun hala geceleri?
Bahçede, sana hayaleti anımsatan ağaçtan
Altı bacaklı her böcekten nefret ederdin
Yine de açık kalırdı penceren sabaha kadar
Ben senin en çok bu huyunu sevdim.
Susadım yahu
Nerede kaldı su?
Bak, bak dudaklarım kupkuru…
İlk burada öpmüştüm seni
Hatırlıyor musun? hava bile kararmamıştı henüz
Kapının ardına çekmiştin beni, sonra…
Sonra vazgeçmiştik birden.
Vazgeçmeyi huy edindik sonrası
Başımıza gelen, bu.
Buz da atar mısın lütfen içine bir tane
Hani senin şu naneli buzlarından
Evde ben de denedim, satın alma naneyle olmuyor.
Zaten sensiz hiçbir şeyin tadı yok.
Denemedim bile, yerin dolmuyor.
Bir bardağımız vardı, üzerinde dans eden tombul bir kadın
Duruyor mu hala? Gerçi…
O gün mutfağı neredeyse yıkmıştık.
Tencere tava, bizden ala ses çıkaran ne varsa…
Biz nasıl bu kadar yıkıntı yarattık, anlamadım.
Yığılmak üzereyim, eşiğine çöküyorum bilesin.
Seninle savaşmak bile güzeldi
Sevişmekse…
Kapında eriyeceğim gelmezsen
Off... gel, çok susadım şimdi.
Delici bakışın, sinirlenince alnında çıkan damar
Cümleni tamamlayamayınca silkelediğin ellerin
Ben seni her savaşta, her cephede sevdim.
Kız, söv, küfret, eşiği tekmele
Ama al içeriye, içine beni
Bak hala kelebeklerle dolu midem
Ve ruhum sana aç
Aşk, susadım sana
Aşk, bir bardak su…
Sensiz,
Bu kalp sensiz kupkuru
24.07.2020
5.0
100% (8)