0
Yorum
3
Beğeni
4,8
Puan
777
Okunma
Günlerden tefekkür
Saat sensizliği yıllar geçe,
Hüzün ayının iki bin onaltısı
Ben üzerine hasretin sinmiş kıyafetimle çıkıyorum
Seni sevdiğim bu dağınık evden.
Çantama sen kokulu kitapları koyup yürüyorum iğde ağaçlarının gövdesi altında.
Her nefeste içime çekiyorum seni ve iğde kokusunu...
Ah güllerin bile gıpta ettiği güzel Miyase’m
Hüznün en kalabalık olduğu bu demlerde
En sesli kelimelerle seni haykırıyor bu yollara dilim.
Ben deli gibi anlatıyorum seni
Nefes nefese, heyecanla...
Bir tek asfaltlar dinliyor ve
Bir tek onlar arıyor seni
Adım adım,
Sokak sokak,
İl il...
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)