Bu nasıl bir dert aman Yarabbi..!
Kapıdan kapıya varamaz olduk
Açmısın tokmusun diye düşküne
Giderek hal hatır soramaz olduk

Haram bilmişlerdi ele sürmeyi
Yüzüne bakmazdık alkollü deyi
Kolanyayı mübah kıldık dökmeyi
Mevlamın sırrına eremaz olduk

Vicdanlar kurudu hepisi kurak
İkaza uymadık söyledi direk
Mevlanın gazabı bu olsa gerek
Camilere bile giremez olduk

Araştırdık bulup ilim kokladık
Bilime yöneldik bilim kokladık
Salâlar peş peşe ölüm kokladık
Geleceğe hayal kuramaz olduk

Gınâ geldi evler insan sıkıyor
İşi olan mecbur evden çıkıyor
Biri görse hoyrat hoyrat bakıyor
Caddede sokakta duramaz olduk

Niye anlamayız bilmem ki niye
Ciğer teslim ettik kara kediye
Bir şey ister belki bizlerden diye
Garibi düşkünü aramaz olduk

Ne yel’inen gider, ne de sel’inen
Gözle görülmüyor amma bilinen
Top tüfek kar etmez virüs denilen
Kos koca silahı göremez olduk

İsmi var cismi yok doğal bir afet
Mevlam sen bizlere eyle merhamet
Hiç eşi benzeri olmayan bir dert
Bir komşuya selam veremez olduk

Kul Hızır’ım hani güçlüler nerde
Bütün insanlığı düşürdü derde
Dert varda yarası görülmez yerde
Bu yüzden yarayı saramaz olduk
Bu yüzden yarayı saramaz olduk
*
Nuh Ali Berk
(Kul Hızır)