2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
950
Okunma
Geçmişi, ardına düşen bir gölge gibi peşinden dolanır insanın.
İçine baktığında hep o gölgeyi görür,
Birbirlerine umut ve üzüntü satarlar,
Gölge, geçmişin teknesinde gezdirir yolcusunu.
Uzak diyarlara, unutulmuş limanlara,
Kıyıda köşede kalmışlara götürür onu.
Ah bu gölge adam ah !
Bazen nefret eder ondan, tekneden aşağı atmak ister,
Geçmişin karanlık derin sularına.
Bazen mahcubiyetten ve özlemden kendi atlamak ister,
Bu karanlık sularda unutulmak adına.
Ah bu gölge adam ah !
Nasıl da kendisiyle aynı ama bir o kadar da farklı !
Bu taklitçi gölge sanki bir başkası !
Çok konuşur bazen bu başkası, yürek dayanmaz.
Söz hakkı onda olsun istemez, susturmak ister insan,
Elleriyle ağzına bastırıp gölge adamın.
Sonra uykuya dalışını izler, zaferinin sessizliğini dinler.
Pazarlıklar durulmuştur, tekne durmuş, anılar susturulmuş.
Kendinden böylece daha emindir insan, zaferi kesindir.
Artık sağlam adımlarla yürür ve bakar geleceğe,
Arkasında göremediği gölgesi ile...
5.0
100% (4)