5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1457
Okunma

SIVAS YANIKLARINA
Temmuzun sıcağında
Kavruldu gönlüm,yüreğim
Tutuşup yandı güller
Hıra Dağında bir kurt
Bir kurt uludu.
Uluyan nefesinden
İnsanlık tutuştu,sanat tutuştu.
Yakılan müzikti, yakılan şiir
Geleceği geçmişiydi yurdumun
Sivas sokaklarında bağıran
Asırlar ötesinden,şeriattı şeriat.
Başını kaldırdı pir sultan
Bedrettin ,Mustafa Kemal
Ve Galile haykırdı
Ölmeyiz, tükenmeyiz
Yanmakla asılmakla!
Doğarız yeni çağa
Her alaca şafakla.
Sıyrıldı hasırdan Milcan
Hortladı ortaçağ,hortladı engizisyon
Mekke’de ;Lat, Uzza, Menat
Mısır’da mumyaların gözü açıldı
Madımak otelinden
Yurdumun dört yanına bir aydınlık saçıldı
Yas mumları yakılıp başlandı ağıtlara
Ant içildi karanfille, gidenlerin ardından.
Yangın yerinde şeriatın
İblis yüzüydü sırıtan
Gün aydınlandığı zaman.
Rüzgarın yelesini dağıtır atlarım
İskender yenilir, Timur yenilir zamana
Bu güne ben gelirim
Anadolu’yum
Bin kartaldır kanatlarım.
Bin göz ağlar bugünüme
Bin yürek kanar paramparça
Konuşur, konuşamaz binlerce dilim
Telörgüler çekilmiş gökyüzüme.
Ve göğü kucaklamış acılarıma baktım
Topladım tümünü ellerim kanayarak
Acı dağlarından bir ateş yaktım.
İçine kinleri, cehaleti attım.
Kızgınım sokaklarına ey eski kent
Yaktığın ateşi söndüremedi Kızılırmak
Yak beni, yok et beni tutuştum
Şehitlerimin yanına kat
Yobazın hançerini sırtımdan çıkart
Aksın kanım Kızılırmak Kızılırmak
Ölmem ben bu yaradan
Çok acılar senfonisi bestelerim daha çoook.
Devletimin boynunda asılı kalır bu yafta
Yüreğimi ayaklandırır her temmuzda.
Hürdoğan Aydoğdu