Dudaktaki tebessüm; dolunayın doğuşu,
Yüzündeki pembelik; güneşin batışıydı.
Karanlık gecelerin feryatları boğuşu,
Bir idam mahkûmunun en son kalp atışıydı.

Günler, haftalar, aylar birbiriyle yarıştı,
Bayramlar gelip geçti, bütün küsler barıştı,
Gözlerime bakınca; aklım, fikrim karıştı,
Gönlümün bir sevdayı belki ilk tadışıydı.

Öyle bir rüzgâr esti, kül koymadı ocakta,
Ayaklarım dolaştı, terler bastı sıcakta,
Hasretini taşıdım yıllar yılı kucakta,
Aşkı sunan gözlerin, cana can katışıydı.

Dünya güzelle dolu, yaktı beni birisi,
Nasıl tarif edeyim; sanki cennet perisi,
Şöyle bir ümit verdi, gelmedi ki gerisi,
Terse dönen talihin bana kaş çatışıydı.

Vurulup düştüğüm yer, ayağının dibiydi,
İncinen bu gururum, can çekişir gibiydi,
Örselenen hayalim bu yolun garibiydi,
Çaresiz kalan devin uykuya yatışıydı.

Şafak vakti vuruldum, yıldızlar göz kırparken,
Kartallar yeni, yeni kanadını çırparken,
Yıkanıp kefenlendim, daha kalbim çarparken,
Belki de dostlarımın beni son satışıydı.


Sabri Koca