Aşkın ibaresi, azizim bir de
Bir de o dik yokuş bil ki
Gözlerimin esrarı ela bir rüzgâr
Aşkın da mimarı içime ç/ektiğim her lades
Ve sarı benizli düşler
Firar eden gerçeklerden
Yanlı yansız heceler bağnaz rüzgârın
Yaralı bağrı…

Ah, çetrefilli düzen, sevdalı mimozam:
İlham perim, nice şatafatlı hazan mahsulü
İçime dönük sefam, cefam:
Yarım kalmışlığım mı tezat şunca efkârı
Kabullenmeyen acımasız fani?
Oysa ne çok ne çok sevdim ben sizi.
Bağdaş kurduğum keramet
Asla da azamet yüklü olmadım ben ömür boyu
Ve lades, azizim:
Düş gücümle ve sevdamla mazur gör beni.

Latife yaptım dün, bu gün
Yarına varırsam
Yarımların şerefine
Bütünden bozma hayallerim
Yoksunluk elbette bana dair
Bir med-cezir.
Konuşlu olduğum gök kubbe:
Rabbimle baş başa elbet acılarıma
Sunduğum her şık
Yeter ki kabul göreyim O’nun mukaddes katında.

Arşı alaya çıkan şu melun mevsim
Belli ki kış bile şüpheli titrinden
Sekantı ölüm
Her seansı düğüm
Çatlayan kozası elbet ömrün…
Ah, azizim:
Sen ve sessizliğin
Çalçene benliğime
Geçse keşke sözüm…
Sustum, sustum yeminle
Lakin ben seni çok sevdim be düşgüzar sevdam
İşgüzar latife elbet
Benlik bir mizaç
Dilimden düşmeyen şiirle
Ve yakalandığım rüzgâr
Oysaki benim rüzgârın ta kendisi.

Sevdalı meltem;
Yanık tenli özlem:
Göğün mıntıkası varsa yoksa sitem
Yüklü bunca mizansen
Bir de sönmeyen feri yüreğimin
Kaynakçası aşkla karışık latife.

Rüzgâra talibim azizim
Bir de dökülecek her sözcüğe
Hani olur da savurursun tek fasılda
Savunduğum değil benimle özdeş
Yüreğimle serkeş bir mevsimden yana seyrim:
Ben ki bir seyyah
Gezgin şiirlerde büyüyen coşkum
Aşkla aşı yâd ettiğim
Oysaki açlığa hep taliptim bir ömür
Şimdi uçacağım başka mevsime
Göğün mıhladığı bir bulut
Benden yana da olmasın kaygın, hani.

Dualarımla sarıp sarmaladım elemi
Aşkın titrine binaen
Ben ki bir yetim vecize:
Sevdalı eksen
Aksi evren
Sancılı mevsim
Yolumdan da asla sapmadan
Saka kuşuna benim sitemim:
Hani olur da gün yüzü görürüm
Ölümle sırnaşık bir imgeden de alıp gözümü
Süzgün yüreğimde…

Gerisini sen söyle, azizim:
Gerdan kıvıranlara sitemim
Gergef gibi yüreğin imleri
Beyzade bir hazanın da minvali:
İçmediğim iksir mi kaldı?
Sözcükler de yaralı yürek gibi:
Gücüm yettiği kadar da sevmeye dünden yeminli.