14
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
1062
Okunma

Tininde ölüm saklı mevsimin:
Sınandığına biat sözleştiğim yalnızlık
Göğün de kopuk kopçası,
Maviden ibaret o zemin…
Hani tutuklusu olduğum matemin de dik yakası
Sözcüklerden nemalandığım ömrün de güncesi:
Kalpazan bir imge serip de na’şını özlemin
Geride kalan o kekremsi tat,
Bilumum hecede sönerken rayihası öznemin
Dirlik ve birliğin ç/ağrısı
Sevdalı busesinde evrenin
K/atıksız bir acı demlendiğine ne şüphe benliğin?
Koyu çehresinde gizil bir zümre
Karabasanlar basıp da geceyi
Ahvalin temkinli nefretinde
Ölüp ölüp dirildiğim bir manzume kadar
Savruk dizelerin ikbali
Nasıl ki satır arası sevgiyi ve aşkı dillendirdiğim…
Varlık kadar ketum;
Kimi zaman melun bir gölgeden
Firar eden siyahi çemberin tam merkezi
Elit acılar kadar
Efkârına yenik düşmekse
Verip veriştirdiğim nice niyet
Arzına hücum eden gönülsüz seferberliğim.
Yüreğin külünde tutuklu bir rahle
Düş pazarından arakladığım
Düşsel zeminde göğe tebessümler sunan
Katıksız mevsimde
Arşı alaya çıkan bir beyit kadar da kısa olsaydı keşke:
Şiirin hicvi ve cilvesi;
Soyutlandığım tümden gelen neşe ile
Azığa aldığım bir gemi:
Ben ki terk ettiğim teknenin de gözü yaşlı feneri…
Fevri bir hükümle kandığıma biat
Sevk edilesi rahmeti sırtlanan
Nice berat
Ölümü dilerken anlık bir öfkeyle
Gerisin geri kaçtığım
Varlık ve aşk nasıl ki haraç mezat
Devrilip de sükûna delalet
Gayri kabulü rücu mevsimde
Aşka tezat bir başat
Nasıl ki sönük ferinde münzevi servetin.
Kayrasına dolan ışık
Beti benzi atan şafakla hemhal
Temkinli bir aşk masalından
Kayıp geçen yıldızın soluk tininde
Şerh düşmekse yeminle sevgiye
Ben baştan yenildim
Sevgisiz geçinenlere inat
Aşkla yıkandığım her bir zerreden
Mütevellit soluksuz kaldığım her şiirde
Elbet azat edilecek bir yüreğim:
Aşkla ç/ağlayan güncemde
Solduğum kadar yüreğimde son kalan yaprak.
5.0
100% (16)