16
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1794
Okunma

Çok sevdim diyordu, dertli bir kadın
Bu sözün altında, çok şeyler vardır
Almamıştı belli, aşktan muradın
Yaşanan her bir aşk, taze bahardır
Sevda denen duygu, yüreği sarar
Her zaman her yerde, sevdiğin arar
Eğer vuslat yoksa, aşk neye yarar
İnsanı kül eden, korlu bir hârdır
Tek yönlü sevdalar, seveni yıkar
Karşılık görmezse, hayattan bıkar
Özlemle, uykusuz, kaç şafak söker
Huzur dolu aşklar, elzem, nehardır
Kurtulamaz gönlü, maşuğa ramdan
Vazgeçer mi yürek, gelse idamdan
O mahmur gözlerle, bakarken camdan
Cilveleşme vakti, gülde sahardır
Aklına yâr gelse, gülücük saçar
Yüzünde kaç renkte, şol güller açar
Hele adı geçse, kendinden geçer
Sorsanız sevdiğin, hep iftihardır
Bu derdi o çekse, erir di demir
Yaş ta ilerlerse, zor olur tamir
Hayalle, rüyayla, geçerken ömür
Zor geçen yaşamı, uçan buhardır
Lüzumsuz kulağın çok şeyler duyar
Seven sevdiğine de nasıl kıyar
Bir ince hastalık, gizlice sarar
Affetmez bedeni, sıkan, zuhardır
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
VUSLAT: Kavuşma
HÂR: Ateş
ELZEM:Gereki, vazgeçilmez
NEHAR: Gündüz, Güneşin doğuşu ve batışı arası aydınlık
SAHAR: Seher, tanın ağarma vakti
RAM: Baş eğen, bağlanan
MAHMUR: Uyandıktan sonra üzerinde sersemlik ağırlığı bulunan
İFTİHAR: Övünme, kıvanç, övünç, yaptığını beğenme
ŞOL: Şu
ZUHAR: Sık sık nefes almak, nefes alırken zorlanmak
5.0
100% (21)