Ekşisi, tatlısı, kehribar gibi
Nadide bir yakut, nar taneleri
Dalda nasıl durur, iftihar gibi
Bir alev, bir ateş, kor taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

Kaba sığmak için, hengin var senin
Ateş gülü gibi, rengin var senin
Deli gönül ile, cengin var senin
Farksız kristalden, gör taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

Her gördüğüm yerde, şaşırtır beni
Var mı başka meyve, benzerin hani
Ateş opalı da, kıskanır seni
Lal taşın aratmaz, hâr taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

Dikkatli bakmanın, sonu nazar ya
Kızaran tüm yüzler, bundan bizar ya
Topaz kadar asil, duruşun var ya
Hele dikkatli bak, gör taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

Vurgunum diyorum, sevdanın hası
Sen varken aramam inan elması
Jasper gibi hem de, kan kırmızısı
İç içe yan yana, sır taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

O da kızıl renge, aşka tabidir
Suyu sıkılınca, nehrin debidir
Mercan desen değil, alev gibidir
İstiyorsan tek tek, der taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

Lüzumsuz şöhreti, boyu aşıyor
Gören göz mutlaka, bakıp şaşıyor
Beril gibi asil, bir renk taşıyor
Gökten iniyorken, kar taneleri
Nadide bir yakut, nar taneleri

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI
Yakut : Elmastan sonra gelen kırmızı taş
Henk : Darlık, güçlük, zorluk
Bizar : Usanmak, bezmek, tedirgin olmak
Jasper : Kırmızı renkli değerli taş
Debi : Bir nehrin taşıdığı su hacmi
Beril : Kırmızı zümrüt