Yakamozlar kaplamış, boğazın sularını
Kilyos sahillerine, girip yüzesim geldi
Rüzgarlardan dinledim, aşlkın mevzularını
En güzel sözcüklerden, mısra dizesim geldi

Görmek gerek diyorum, sağlığında her kulun
Sen de gez ey sevgili, eğer düşerse yolun
Her yanı ayrı güzel, mega kent İstanbulun
Salacak sahilini, yatla gezesim geldi

Pierre Loti tepesi, gözdesidir, Haliç’in
Üsküdar, kız kulesi, yanından gelip geçin
Teknede balık ekmek, siz de istavrit seçin
Oturup yıldız p*arkta, şiir yazasım geldi

Her iki yakada da, hisar paşası surun
İsterseniz çıkıp ta, oturup hayal kurun
Boğazda gerdanlıklar, asma köprüyü görün
Dubada bağlı yatlar, gidip çözesim geldi

Dizilmiş bak koylara, gemiler sırasında
Artık balık oynamaz, istinye deresinde
Şu Gülhane parkında, laleler arasında
Hatırlayıp Nedim’i, içip, sızasım geldi

Sarayların, köşklerin, yerini beton aldı
Hiç bahçesi olmayan, uzun binalar geldi
Şehir hepten değişti, gökdelenler çoğaldı
Tüm sebep olanlara, çok ca kızasım geldi

Lüzumsuz’um maharet, sende değilmiş meğer
Elbet çok şey yapardın, orda olsaydın eğer
Her yeri ayrı güzel, her yeri ayrı değer
Bir arkelog olut da, şehri kazasım geldi

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ