3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1437
Okunma

.
.
.
.
.
.
.
.
ağlamak kader değil
alışkanlık bana göre
doğarken başlayan bir başka eski hikaye
eski bir hastalık gibi zamanla nükseden
öğrenilmiş çaresizliklerin kapısı
ki her çaresizliğe yeni kapılar açan
düştüğümüz keder yollarını
her nasılsa uzattıkça uzatan
yeni dertlerin tohumlarını ekerken
ya da bal eylerken acıları
bütün gözyaşı nehirlerinin kavuştuğu bir deniz gibi
dalınca rahatlatan eski bir hikaye
yarınlara ballı dert siparişleriyle
daha çok acılara yelken açtığımız
gülümsüyorum şimdilerde
dağınıklıkları toplarken sararmış resimlerden
gelmiş geçmiş nice anlardan süzerken kederleri
ve duygulardan
pembe yalanlardan geriye kalanlardan
bir bir silerken
saflık ötesi aldanışları
gülümsüyorum sadece
evrene neyi sipariş ediyorsan
masasına gelen o oluyor
gülümseyişler mutluluğa açılan kapılar gibi
yazıyla ya da dile getirerek
mutluluk siparişleri vermek gerek
nasiplendiklerine şükretmek
yaşama yeni mutluluk siparişleriyle
katkı vermek gerek
farkındaysan,
“ ne ekersen onu biçersin “
Acı ve dert ektiğin toprağında
mutluluk yeşertemezsin
yoklukları
kaybedişleri
yetersizlikleri
neredeyse her şeyi ve de herkesi
bir dert kapısına dönüştürmeden
ve beş fazlasını çağırmadan hayatın akışına
olanı kabul etmekle başlayan bir yolda
şükrediyorum nasiplendiklerime
yanlış anlamayın
dertleri zevk edinmedim aslında
her şeye rağmen
mutluluklar ekmeliyim toprağıma
iyiye
güzele
sevgiye
bende olanı paylaşmaya dair
toprağımda saklı güzellikleri yeşermek için
gülümsüyorum şimdilerde …
5.0
100% (2)