12
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1130
Okunma

Sevgiydi… aşka namzet göğün örtüsünde
Didiklenen yüreğin meali zerre zerre
Şiirdi adı kadının ve endamın
Bir de baş koyduğu muhtelif hüzünde
Devasa yorgunluğun t/aştığı cihan
Bir körebe’de saklı doğası sobe’nin
Belki de aşkın nezdinde yorgun şair ve nakkaşın seyri.
Nemalandı göğün kodaman kuşları
Aşkla yıkandı mevsim ve şen kahkahaları meclisin
Tufanda ilk kurtarılandı şahikanın son umudu
Mutlanan zaafların bağlanmışken basireti
İri çeperinde ömrün katıksız bir öğretiyi belledi
Aşk babında ömrün ve çatık kaşlarında ölümlü hüznün.
Maviden yanaydı derdi kadının ve evrenin
Varsın yaftalansın kerelerce kanadığın kadar kandırmadığın
Bir teselli bürürken yüzünü ölümün
Kahır yüklendi satırlar
Şiir adına demlendiği yorgun mealinde
Kayda değer bir şarkı mıydı da
Nakaratında saklıydı katıksız özlem?
Turnalar ve saklı bulutlar…
Al işte, şafağında günün bir derdest hece
Sözüm ona aşk’ın vebali büyüktü
Aksayan ayaklarında geçmişin
Elzem bir firar yürekten yüreğe kurduğun köprüde
Nakşeden bir derya adeta
Fıtratın gizinde.
Bir yangın daha kundaklandı
Bir devasa lanet çöktü üzerine şehrin ve mevsimin
Kaynayan kazanda fink atan acı
Kaskatı vücudun ısrarlı sevdası nazmetti güne ve övüncün
Saklı mecrasında aslında pejmürde bir Tanrı
Sevdanın nazına binaen
Gönüllü bir ritim solmayan aşkın indinde
Deryalara sığmadı öyküsü şiirin ve kadının
Kim bilir hangi ayak izinde saklı bunca öğreti?
Kimlik derdi olmadan şakıyan bülbülün de özlemi
Şiir dilinde bir tını ve duyu kaybı
Seslerin mızrak;
Aşkın ıstırap yüklendiği menfi bir rota
Ve kalbura dönen yüreğin közünde baş koymuşsun
Bir kez bu bitimsiz sevdaya.
Özünde öykündüğün bir derviş
Sağaltan acılarını gün ve gece
Bir de soytarı sesinde gün yüzü görmeyen hangi hece ise
Yeltendi ansızın mutluluğa şiir gözlü kadın
Bir nebze de olsa mutluluk dileyen gözlerinin gizeminde.
5.0
100% (16)