12
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1090
Okunma

Kutladığım şafağı kanatırken için için
Kıtlandığım her şerbette bir ikram adeta
İçimin kefeninde örtülü düşler
Belki çok ırak mutluluktan
Lakin andığım kadar Yaratanı
Göz ardı ettiğim ehemmiyetsiz bir boşluk:
Her kutsal cümleyi sunup da
Tekerinde şiirlerin yana yakıla yaşamayı meşk
Eyleyen oysaki oysaki…
Beyhude bir ikram benimki
Evren altın tepside sunsa da şiirleri
İçime çöreklenen bir heyelan
Tabutun kapağından baktığım ölümlü âlemi
Elimle iteklerken eşref saatimi.
Kuytuların mahreminde serildiğim aşikâr;
Köhne bir düş’ü düşürmezken dilimden
Her rüyayı hayra yorsam ne mi olacak,
Demenin de ötesinde kundaklanmış benliğim
Ne uğruna?
Sıfatlar sarı benizli notlar aslında
Her elime aldığımda ruhumun hitabesini
İçime döşediğim bunca kumpası
Artık tedarik eden her kimse.
Bir kıyas ya da kıstas:
Hadi, ihbar edin yazmadığım tüm imleri:
Çok sular aktı ilk yazdığım şiirlerin altından madem
Koyu bir göğü içime sığdıramadığım mı yalan?
Kayıtsız izleklerde
Buhran geçiren mazlumun sırtından
Hayatı kurcalayan ne çok iblis:
Belki tahakküm belki eziyet
Belki de yarı zamanlı bir ömür benimki:
Kim öle kim kala, dedim diyeli
Matemin beti benzinin atmasına vesile
İçime doluşan bunca zalim
Ayıklarken ellerimle ite kalka
Yürüdüğüm ne hezeyan
Ne koca bir yalan.
İçimi örttüğüm gizem
Ellerimle dizdiğim her mermi
Bir içime bir şiire boca ettiğim bunca elemi
Deşerken kimisi sahte bir gülücükle.
Aklımın minvalinde koşup yorulmaksa ne elzem
Ne de tükenilmişlik:
Göğün tepesinde buluşmak adına rahmetle
Bu şiiri de saldım bilinmeze…
5.0
100% (21)