1
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1276
Okunma
dağınık argümanın orospuları çekti enfiyesini
soyulan elma kurtçuklarına bakıp
içindeki yalnızlığa karşı dururmuş gibi
bir bahçeyi oynatıp yerinden
büyüleyici dönüşümün aforizmasını taşıdı
kemiklerin buz olduğu o yer.
ve kasımdı yine
tangocular bir müziği açıp
keşişin belasını arıyordu- ama bela bizdik
karalıyorduk bir müsveddeye ayaklarımızla kaldırım taşlarını
yağmur dökülmüyor kaşlarımdan
taştan heykelimiz var
ve ben hiçbir ölüye sarılmamayı yemin ettim
pazarı düşündüm
eğilip mememdeki kanamayı öptüm
çatı katında biri ipini örmekte.
…
sevgilim
bana armağan ettiğin kalbin şarap kokuyordu
ağzın kamikaze ve geceleri atlar gibi koşturuyordun beni kuzeye doğru
ah, ne lanetliydin, ne lanet rüzgardım
gelip giden
gelip giden
gel-git
5.0
100% (18)