1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1299
Okunma

Çarpılan kapıların izi kaldı yüzümde,
Korkup köşeye sindim sarhoş naralarında.
Ne kadar büyütmüşüm alçakları gözümde,
Pis kokular geliyor, kirli paralarında.
Firavun yüzlülerin açılmaz kapıları,
Geçmişleri karanlık, sahtedir tapuları,
Boynu bükük garibin su almış yapıları,
Yağ yerine dert yanar, isli çıralarında.
Su değil zehir akar çeşmelerin döşünde,
Sanki kavruluyorum cehennem ateşinde,
Umut atlı süvari, ben de onun peşinde,
Sürünüp gidiyorum sokak aralarında.
Taş döşeli sokakta, yığma tuğladan duvar,
Her kapının ardında farklı hikayeler var,
Çoğu anlatmaz zaten, hemen başından savar,
Sanki hüzün dökülür yanık simalarında.
Her kapıyı zorlamak, belki de boşunadır,
Ehli dünyanın meyli şöhrete ve şana dır,
Gönül ehli olanlar çileye aşinadır,
Çektiği çile bitmez bahtı karaların da.
Bazı kapılar var ki; açıktır her gelene,
Rahmet yağar daima, aşikardır görene,
Sen de açık kapı ol, kıymetini bilene,
Ne hikmetler gizlidir kulun dualarında.
Kapalı kapıları açmaya mecalim yok,
Uzatılan bir dala tutunacak halim yok,
Uzunca bir emelim, aşılmaz hayalim yok,
Çoktandır muzdaripim gönül yaralarında.
Sabri Koca
5.0
100% (7)