9
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1005
Okunma
hangi yüzüme güldüğünü bilmiyorsun
bir sürü insan unutmuşken kendini
o çingene bohçacıların
’eşek gözlü bi şey alsana’ diye seslendiği
çıkmaz sokaklarda
mashar abinin küfrü yiterken
üç basamaklı evinin önünde
kime olduğu belli olmayan
kedi çocukların damdan atladığı
oğlanların ana avrat sövdüğü yerde
eşarbını düzeltip çıkmanın zorluğunu bilmezsin
geçmeden bir erkeğin önünü
yolunu düzlemek
sinemaya gitmek kadar zorken
senin dedektifin olabilir annen
bir çocuğun kulağını çeker gibi öğretmen
yere düşebilir bir yüzün
bir yüzümü sana bağışlasam
bir kuşun özgür kanatlarıyla
tünesem bakışının duygulu soluğuna
ben de nefes alsam
berrak suyun akışınca
aksam bu sokağın bütün yasaklarını aşıp
dedikoducu teyzelere versem
gerçek yüzümü
ne kadar zordur bilsen
elimi sana uzatmak
bütün mahalle ayıplar korkusuyla
oysa bir şarkıya başlamak
ne kadar kolay
bir beste kendiliğinden yapılır hemen
burnundan gelirken
yaşayamadığın düşler
hayaller
sen de o gülen yüzünü bana versen
bir çocuğun misket oynadığı
cam misketlerin yüzüyle
birleşse yüzümüz
19. 09. 2018 / Nazik Gülünay