12
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
1888
Okunma

Elimde bastonum
ağır aksak ayağımla
Akıntıya kürek çeker
gibiyim bugünlerde.
Karar verdikçe yürümeye
uçurum oluyor gökyüzüm.
Bulut gibi
yağmaya hazırlanıyor duygularım.
Can kırığı yanıkların
küflenmiş kokuları sarıyor
dalga dalga yaşanmışlıkları..
Yüreğimin dehlizlerinde
duvara tırmandıkça
düş ile sağılıyor yaralarım..
Bedelinin hücre evindedir
sorulan her soru
Kendime sorup da yanıtlayamadığım..
Defalarca kovulduğum kışın
hangi köşesiydi ki;
kutsi alkışlar eklediğim halde
duvar ördü imkansızlığa kurşunî hevesler.
Amaçsızca ortada dolaştıkça gözler
Toprağa kilim döşedi
hasret çektiğim çiçekler.
Beni bir tek sardunya büyüttü belki de
Huzurun adıydı bembeyaz rengiyle
Kar yağmuru dansa kaldırmadan önce.
Karıştıkça toprağa su
yaprak toprağa
alabildiğince sükûta.
Derinliğin gizeminde miydi
dokunulduğunda yaşam.
Benliği koyuverdiğimde
kucaklanmış bir hayatın
vazgeçilmez sayfalarında.
Kendimi tekrarlayan bir duada
Ölmeden kardeşlerim
kalbimin doğusunda.
Şiirlerde harcadık son sevgiyi de
doyumsuzluğun muhabbeti ile.
Dikiş tutmuyor gövde.
Acıyan ve acıtan ten oldukça.
Mucize tozlarıyla dolu sandığımız
ışıklar yatıyor şimdi raflarda..
İnanmayı yitirmenin pahasına.
Anlamaya çalıştıkça..!
Ferdaca
5.0
100% (28)