2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
810
Okunma
Şu üzerine yürüdüğüm yol
Çiçek dalıyla uzandığında,bütün melcelerde aradım seni
Aklımı dökercesine...
Pencereleri aşmak gibidir güneşe merhaba demek
Ve umudun menziline sevda hevengini asmak gibi
Koruk ucunda,olgunlaşmış ne kadar söz varsa
Buğulu gözlerle sunuyorum yüreğine
Ki,yüzü hurrem duyguların sırtında şen yaşam
Avuçlarıma sokulan
Sıcaklıktır...
Zamanın bağrında konakladıkça kanayan yara
Sarışın bir yalnızlık olur odama
Bilmem ki kaç çocuk uykusundan uyanır
Kaç nal sesi
Irmak ve gül
Çadır kurar yüreğimin iklimine
-gidersem gün soluğuna kuşlar nereye toplaşır-
Insanları göçüyorum gözlerimden
Seyyah uçurumun soluğunda kırılıyor sokaklar
Tenha düşlerin gecesine kalıyorum
Sana kokusu yitirilmemiş gül verdim
Suyu dinle
Ya da ateşini yak mumun
Yazılamaz sözlerin üzerine doku beni
Kehribar tesbihin lal ucunda vur saatleri alnından
Ve sesle sevmeyi
Çıtırdıyor yapraklar
Yıldız ve gök
El ele düşlerin yaşamayı dillendiren õzünden
Yudum...yudum...
5.0
100% (13)