6
Yorum
25
Beğeni
4,8
Puan
1178
Okunma
Zaman etraflıca sızıyor ruhundaki çatlakları yüreğimin coğrafyasına
Yalnızlık iklimi sayfaların gözeneklerinden akıyor deniz yavaş yavaş
Sustukça güzelleşen ormanların sırat tepeleri öyle derin ki
Gözlerime yakışıyor berzah diriliş
Insanlar diyorum böyle ruhani çağırmıyorlar bahçelerine
Perdelerde hep bir kıyamet uzun uzun dilimlenen
Şu bastığımız toprak tabakasına
-susuyorum lahut vücudla-
Aklımdan geçiyor insanlar arkama baktıklarımda
Ince harf gibi ipleşip iteliyorlar birbirlerini
Siz,yırtık ağaçların gölgesine gövdenizi soyuyorsunuz
Ben,bütün güller bu sabah güzeldir diyorum külliyat makamıyla
Çekiyorum gözlerimde güneşi kıskananları ayaklarımdan
Bir şiir gibi yanıp kendime
Bazen,
Bazen arta kalan tozlardan gitmek kalmaktan daha erdem
Ki,hüzünlerim kokusundan tanır beni
Yanağımdaki gamzenin çukurundan
Cebimde beli bükük hecelerin hafızası
Beliğ bir çeşme gibi akar
Ve anlatır inceliğini dilimin adasına
Dağ yalnızlığıma gittiğim yer
Koyu renkleriyle biçimlenir kocaman sayfalara
Ağızlarını eğip yüzüme palazlananlar
Sahi çok mu güzelsiniz
Ayakkabı bağıma gözü takılmışları ayıklıyorum
Aklımın yokuşlarına kaçarak
Kendimi öldürüyorum
Hala yaşadığımı sanıyorlar
Karanlığı gördüklerim
Oysa
Hayat su gibi içmesini bilene
Olanlardan eyle yarabbi
Aşk ile
Hüda ile
5.0
82% (14)
4.0
18% (3)