Sıvazladım kollarımı
Ve niyet ettim maviyi ayniyat büyüsü umudun simasına...



Geceyi söylüyorum kayra
Yanmış kına külleri arasından
Hüznün safran sarısını toprağa gömüp
Nefes alıyorum yâr göğsünde
Ruhunda duy beni..



Geceyi süslüyorum
Mavi yeşil masalımsı düşü suyuyla harmanlayıp
Kalbin mitolojisine gözlerini ışıyorum
Parmaklarıma devşirdiğin hayalinin ruhani kökeni tarih olsun
Ayaklarım yıldıza çarpsın
Yüreğim kuş olup
Dünyana dökülsün



Iyi bilirim kapıdan çıkıp gidenleri
Gelenleri/gelmeyenleri denizin ihtiyar karnına
Şifa tası ve gül suyu yıkanalım
-gidelim-

-ki inanç türküsüdür aşkın sanatı
Içinde ne tufanlar heyecan estirir-



Yağmur yağıyor kayra
Topla hitabelerin kahkahalarını kimse görmesin
Mevsim ikiye ayrıldığında
Biz saatin aşkı vurduğu mezrada güneşe yakın
Koyu ve kalın rutubetin ağırlığından
Ihtişamlı dualarla kalkalım
Çığırtkan cümleler bulup güzergahımıza
Eminim kayra
Bu delikli kalbura yol taşınmaz
Geçelim tahta köprüleri
Geçelim arkada kalanları
Geçelim ağaçları
Sıra sıra

Varalım aşka