0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
708
Okunma
Aslında bu Serinin 20.ncisi olan DOST ARA GÜLER Şiirim, Dizide bir karışıklılık yaratmamak amacıyla diğer Sanatçı, Bilim Adamı, Gazeteci ve Politikacılardan ayrı tutularak PORTRELER (1) olarak aşşağıya alınmıştır.
Dost Ara Güler’in Objektifiyle
İstanbul’u tatdım.()
Genç kalmış Kocakarının
Kare-Kare
Sokaklarını dolaştım.
İnsanlar gördüm Genç-Yaşlı,
yaslı ve neşeli
benziyordu size-bize.
Kara, beyaz, solgun, buruşuk Tenli
unutulmuş Dize-Dize.
Onunla karşılaşmadım,
Acı bir Kahve dostluğunu bile tadmadım.
Ama o gizli-gizli
ap-açık çekmiş beni
hapsetmiş Kara-Kutusuna
yapıştırmış Kağıda Kerata.
Mekanı yakalamak Açısından,
Usta bir Fotoğrafçıdır Mimar Sinan!
Ara Güler’i gördüm dün Ekranda.
Umut ve Kaçırılmışlardan arta kalan
yaşlı ve yaşanan Hatıralarla
bir yığın Zaman
sıkışmış objektifine.
O çeke-çeke sündürüp uzatmış Anı
takılınca Gözüne
ölümsüzleştirmiş Mekanı,
Anılar Düze-Düze
oluvermiş Müze.
() Bu Şiir; Almanya’nın 3 Sat ve Arte Televizyonlarında Mart başında yayınlanan Ara Güler’e Özel Programdan esinlenerek yazılmıştır.