1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma
ey aşk
yüreğinde sakla beni
sakla beni yalnızlığının içinde
sen kokusu üstüme sinmiş bir şiirsin
sen yüreğimin altında gizlediğim acımsın
sen yalan dünyada yaşadığım gerçeğimsin
kabullenemediğim yokluğumsun
aşıma kattığım alın terimsin
sen deniz kokumsun
sen gök mavimsin
sen ateşsin
sen topraksın
karanlık bir kalbe güneş doğar mı bilmiyorum
ama ben güneşsiz de yaşıyorum
düşlerde seni görmek
seninle yaşamak kadar güzel ey aşk
özlemin koynumda saklanmış bir karanfil gibi
özlemin kalbime sıkışmış bir mutluluk gibi
özlemin göğsüme dökülen saçların gibi
bu yürek kime ait ey aşk
kim yalansız yaşıyor bu dünyada
kim maskesiz bir yürek taşıyor
kim palyaço gibi yalandan bir mutluluk üstünde yürümüyor
hava’nın, su’yun, güneş’in doğduğu şehir neresi
bu nefes alan toprak kime ait
biz neden boğuluyoruz
biz neden yaşamdan uzağız
bir neden sevdaya hasret yaşıyoruz
ey aşk
bırak yükünü omzuma
çık kabuğundan bu kozalağın
ömrün varsın kelebek ömrü olsun
içini saran örümcek ağından kurtul
yüreğini dik tut
ve yürü
yalansız yürü bu yolu
ekmek kokusuyla sardım seni
taze bir ekmek kokusuyla
açlığım sen oldun
susuzluğum da
yüreğimi yakan ateş sen oldun
küllerimi savuran rüzgar da
şimdi acımız kaç çığlık büyüklüğünde
biz kaç asırdır susuyoruz
kaç mutluluğu rüzgar kokusunda arıyoruz
kaç yoksulluğu pencere kenarında geçiriyoruz
kaç çıkmaz sokakta kendimizi kaybettik
ve bu sessizlik kaç yıllanmış şarap tadında
ey aşk
bu idam sehpası hangi cellada ait
bu urganı sallandıran kim
bu isklembeye tekme atan kim
bu intihar süsü verilmiş cinayet kime ait
bu kimsesiz mezarda yatan kim
bu yalan dünyada yaşayanlar kimler
ey aşk
biz hangi cehennemdeyiz
bu yüzümüzdeki maske kimin
bize kendini tanıt ey aşk
seni yaşamakta zorlanıyoruz
ibrahim dalkılıç
01.04.2018
23.40 izmir
5.0
100% (4)