0
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
746
Okunma
tenimdeki kış demlenip karlanınca
kuşlar gagalarıyla çevirirken dümenleri
Önümüzü göremedik de
koca bir dudak parçasına çarptı gemimiz.
bir kaç cümlem dışında kimse sağ kurtulamadı...
arzuladıklarımız yara bere içinde
felaket tellalları masalların kirli yerinden
kıs kıs gülüyorlar bize bakıp.
sonra otopsi için çağırdılar beni güverteye
dalga dalga bir morg
- bu mu?
- evet bu...
Oydu tanıdım,
"ben gidiyorum" demesinden tanıdım
o şiiri
noktası virgülü buz gibi
sevmeleri morarmış
daha fazla da bakamadım
ellerimde büyümüştü oysa....
öyle yaparlarmış
bir mektubun içine koydum
en uzakta bir bulut arandım
öyle olurmuş
damlalarla birlikte savrulurmuş
bir düşün arzına tekrar sokulabilmesi için
kutsal hayallerde ne yazıyorsa onu yaptım ben de
mimiklerim kangren
gülüşlerini kesmezsen hepsini kaybedersin dediler
üzülme bu kambur sana yeter de artar dediler
ne dedilerse yaptım
düşmelerimden eksik bir şey kalmasın diye
evet, gerçekten düş-tüm demek için
şimdilerde sancılarımdan bir yaş daha aldım
kendime gıcır bir inziva aldım
bir çiçeğin
bal-kon unda sere serpe
ılık ılık kendimden geçiyorum
tenimdeki kış demlenip
yine beyazını aranırken...
Oktay Coşar
5.0
100% (4)