4
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
4190
Okunma
Kurşunların yaraladığı kuşun kırık kanadısın dizelerimde
Sırata ulaşamayan günahların korkusu vuslatın
Gece uykusuzluğa efkar salmış dertsin aklıma
Dumanlı havadaki sisin buğusu gözüm
Çöllere düşen mecnunun yangınıyım sayende
Suyun akışı, Dehlizlerin kuyusu yârim
Perdelerini örttüğünde günün ışığı
Siyahları soluyacak özlemine tutkun ahvalim
Kırık bir vazo gibi dağılacaksın ümitlerimde
Meteliksiz sevgiler avuçlayacak duyguma düşen
Düştüğün de yalancı mumlar yakacak yüreğe
Hıçkırıklara boğulacak duygum
Boğulacağım ansızın
Dermanı tükenen gözlerde
Yansımalarının ölümüne ramak kalmış gölgeni göreceğim
Bir an belirip bir an gölgesiz kalacak dirhemiyle
Doyamadım hâlâ yüzünün gelinciğine
Kokusundan hiç bıkmadım, bıkmam da
Zamanın gezegeni olsa yanımda olsan
Solmasam
Dilinin sözlerinde hüzünlü melodiler çalıyor.
Ayrılık masalları işitmesin kulaklarım
Yanın kör çehresinde ağlar göz damlaları
Uzattığın mendile kucak açmıyor aşk
Sevdamın sokağı, Berduş dolaşıyorum
Dolanıyorum düğümlerinde
Ölüyorum duyuyor musun?
Acılarına savrulduğum aşkının meskeninde
Ağrılar içerisinde yürek kâbuslarım
Huzur kapılarına düşemedim
Doyamadım karanfil kokuna
Yanımda durunca ıssızlaştı saatim
İkimiz kaldık
Ah! Açelya
Yusuf’un duası gibi sevgin
Taha Bilal Mustafa Kekeç