17
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
1760
Okunma

Mayıs gözlerin saçlarımda ıslanan
ruhumun okyanusuna düşen aynada dalgalanan deniz
bu gecede gel düşlerime atlas bir ülkeyle
ellerini ver uzanabildiğin kadar yar
bahar tadı günün üşüyen dudaklarından
yine sana geldim
damarlarında yankılanan ağız dolusu aşkınlığınla
sar beni
karınca gölgeleri en derin uykudayken
herkes kendi aleminde topluyorken tuhaflığını
bir ben
bir de içimde yığınca sen kaldın
sözcükler birikti beynimin köşesine
hangi rüzgar devirebilir yüreğime savruluşunu
göğün derinliğindeyim
kanatlı ve beyaz
evet
sadece biz kaldık
çocuklar
kadın ve
adam
nezaketimiz kadar asil
eğilip bakarım duvardaki resmimize
çiçekler açar kırık bir aynada
bana yokluğundan bahsetme
asık suratlı pencereler yok
gözünde esneyen her taze zeytin benim
şu balığın koynuna düşen mavi de
bundan böyle
gül senin adın
ay da benim
gül en ay kadar kutsal ışığım
sevgilim
ayak izlerinde sular oynarken
başaklar büyür
gece ise ninni misali
başucumda
sana çoğalıyorum
yürüdüğün dağlardaki saksılar
benim gürültüm
bıraktığın bir fidanla gittin
dönüşün muhteşem olacak
bağrıma bastığım
kahve tadı
5.0
100% (27)