1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
738
Okunma
taşlara yaslanıp maviliklere yalvarırsın
omuzlarında köhne sıcacık eller
fısıldar nefesine sıçrayan sancılı anı
ve yakalar ufuklarda uyanan kızıl dudakların tadını
yaşlı zeytin ağaçları biliyor
biliyor aynaların içinde uyuyan yüzümüzün olduğunu
işte sırasını bekleyen seyrin ucu
ve heyecanını bulutlara bulayan tatlı esinti
azalıyor değil başlayıp görkemini kutlayan hayal
çelişki değil arzuladıkca
hafifleyen rüzgarı fırtınalara çevirmek
ama bu yüce sessizlik
durgun suyun yorgunluğunu gidermesi
zamanı genişletmesi yavaş merasimlerle
önce mazinin sesi
sonra tekrarlayıp durdukça aynı teraneyi
anımsıyoruz gökyüzünü sevmeyi
gecemiz bu vakitleri öper şimdi
şimdiyi
aşk uzadıkça ayın yüzü aydınlanır
döker eski yazgısını soylu karanlıklara.