1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1765
Okunma

ÂDEM İLE HAVVA
Evrenin sessizliğini yaran bir çığlıkla başladı hikâyemiz
zaman kavramı anlamsızdı o vakitler
gökyüzü berrak bir maviyken
yeryüzünde toprağı
henüz kirletmemişti insan
bir nefes üflendi
Âdem yaratıldı
bir gülüş serpildi toprağa
Havva yaratıldı
ve ilk kez
iki yalnızlık birbirine dokundu
Tanrı şahit
melekler suskundu
ve bir yılan geziniyordu cennet bahçesinde
Tanrısal emre karşı
bir merakın
bir arzunun cenderesinde sallandı insan
bir ısırık
ve cennet
bir daha hiç dönülmeyecek bir hatıraya dönüştü
o anda başladı asırlık sürgün
aşk
hem rahmet
hem lanet olmuştu artık
kadının gözyaşı
erkeğin pişmanlığı
ve yitik bir masal
ey Havva
senin adınla yandı ilk günahın ateşi
ey Âdem
senin alnına kazındı sevda
ve kefaretin yazgısı
asırlar boyu ütopik düşlerle kandırdık kendimizi
her çağda yeniden yazdık aynı hikâyeyi
“bir kadın
bir erkek
bir yasak
ve bir kalp kırığı”
aydınlık sandığımız gölgeler içinde
duygularımızı susturduk
Tanrı bile şaşırdı
aşka uzak
nefrete yakın oluşumuza
ve sonra
kırıldı zamanın iç sesi
Havva’nın kalbinde derin bir sus
Âdem’in yüreğinde bin kere ihanetle yoğrulmuş bir aşk
Yusuf’lar
Mecnun’lar
Ferhat’lar
aşkı yeniden doğuran peygamberlere döndü
Leyla’lar
Züleyha’lar
Şirin’ler
her çağda yeniden sınandı
yeniden düştü
yeniden sevdi
ve ihanetten kirlenenler
arınmak istercesine
yıkandı yağmurlarda
ama olmadı
aşkın kiri kutsandı
öyle ki
hiçbir tufan silemedi kiri yüreklerimizden
çünkü o ilk elmanın ısırığında saklıydı bütün zamanların acısı
o ısırıkla öğrendik ayrılığı tutkuyu
utancı
özlemi
ve o günden sonra biz
Havva ve Âdem’in günahıyla yanıyoruz hâlâ.
Efkan ÖTGÜ
5.0
100% (3)