0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1123
Okunma
Yalvarırım sultanım duy artık ’hu’ sesimi !
Kapına ensar oldum yüreğine muhacir,
Sol yanımın sancısı kestikçe nefesimi
Tepeden tırnağıma inim inim hep acır.
Bir yanım Âkif benim bir yanım’sa Necip’tir
Abdal’a çıkar yolum ferasetim Tâki’ye,
İnsanlığa hoşgörü mübah değil vaciptir
Velâkin ayırdılar ’’sen ben’’ diye ikiye.
Gevheri kafalıyım olamam ki ben çağdaş
Kan diye gözyaşımı damıtırım tabuta,
Yediğim panzehirdir içtiyimse ağu aş
Veremli birey gibi terk edildim harput’a.
Neydi ki acep suçum neden kahır çekerim
Pir Sultan zindanında çürürüm ağır ağır,
Tutuklu efkârımı feverana dökerim
Bilirim ki altım sığ üstümse kör ve sağır.
Yunus Emre ışığım Âşık Veysel gözümdür
Yürürüm uzun ince gecenin kuytusuna,
Mevlevilik yüzümdür semazeni özümdür
Döndükçe cem olurum ecelin uykusuna.
Hacı Bayram-ı Veli, meşekkati medrese
Kaygusuz Abdal vâri yazıyorum halimi,
Arzumu alelade paket ettim adrese
Bu kutlu davranışla üzüyorum zalimi.
An oldu günüm kârlı an oldu hep ziyanda
An oldu yorgun düştüm Kayıkçı tezgahına,
Sağ yanım arınırken sol yanım hezeyanda
Bir türlü giremedim huşu güzergâhına.
Seyrani’den Dertli’ye divan, gazel, şiire
Karacoğlan Mahzuni Çobanoğlu Zihni’ye,
Neden değer verilmez yaşıyorken şaire,
Ne olur anlat bana söyle sultanım niye?
Nihat Asya, Karakoç, Neşet Ertaş ozana
Bir mendil oyasında besliyorum sevgimi,
Eğer mevzu vatansa ikircikli yazana
Tutmasa da ellerim esirgemem sövgü’mü.
Mürşidim Alaaddin irşadım Hakkı Toprak
Arz-ı sema lâmekân bütün kainat şahit,
Günü gelen dalından düşüyor yaprak yaprak
Âlim’den câhil’ine herkes buna müşahit,
Yad edip üstatları hattat ressam yazara
Ereni evliyası mucidi müfessiri
Unuttuğum var ise sehven ya da kazara
Affediniz ne olur bu sahipsiz esiri.
Ne yanar ne pişerim çiğ koruk yaşar oldum
Arslanoğlu adıyla Pir’imin çırağıyım,
Ferhat gibi dağları tırmanıp aşar oldum
Âşıkların uğrağı Şirin’in çerağıyım.
Arslanoğlu
5.0
100% (1)