0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1554
Okunma
GÜL VE GAZEL
Ey gülşen’im gül perim! Neredesin a kuzum!
İnan gittin gideli ne tadım var ne tuzum.
Bir görsen son halimi o bal dilin lâl olur
Ve düşerken mâh yüzün kaşta ihtilâl olur,
Efsun-î gözlerinde en kutsal düşü kurdum
Bazen sukûne erdim bazen ise kudurdum,
Her gece türkülerin eşliğinde bir acı
Yanında yalnızlığım gözyaşımsa ilacı,
Kararını ver artık düşmeden ince derde
Pejmürde bir haldeyim hem de izbe bir yerde,
Ya gel tut ellerimden ya da yol ver gideyim
Demeyi çok isterdim borcum neyse ödeyim,
Saçların gülkurusu al yanağın nevbahar
Yel vursa hazan olur gün doğsa gelir bahar,
Biliyorsun adını usanmadım hep andım
Bu isim kutsal dedim her sözüne inandım,
Söyle kuğu bakışlım o aklını kim çeldi
Arada ki bu sevda hangi ara inceldi,
Bu saatten sonrası her nefesim keder gam
İçimde ki sen ile sadece benim kavgam,
Adını anmak bile çok eskiden bir şandı
Şerefti seni yazmak okumaksa nîşandı,
Oysa ki senden başka ne kolum var ne dalım
Nazlanma da tutuver utanma ey edâlım,
Sevdamıza sam vurdu çiy düştü aşka gülüm
Bu ne demek bilirsin, bunun arkası ölüm,
Bir imbat rüzgarında savrulur tüm hayaller
Dost âret ürperirken buz keser metaryaller,
Hiç olmazsa son defa düşünme ip idamı
Ya güneş ol ya da ay aydınlat kalp odamı,
İşte böyle bir tanem sensizlik çok zor kuzum
İnan gittin gideli ne tadım var ne tuzum.
Ali Osman Arslan Gül ve Gazel kitabımdan
5.0
100% (1)